| Senin hastanede olduğun üç ay boyunca düşünecek çok zamanım oldu. | Open Subtitles | لقَد بَقِيتَ ثلاثَة أشهُر في المَشفى. كانَ لديَّ وقتٌ طويل للتفكير |
| Lütfen, üç tane çocuğum var. Kocam iki gündür kusup duruyor. | Open Subtitles | رجاءً، لديَّ ثلاثَة أطفال و زوجي ما زالَ يَستَفرِغ مِن يومين |
| Bebeğe gebe kaldığım gün, üç farklı erkekle seks yapmıştım, tamam mı? | Open Subtitles | يوم لُقِّحَت بويضَة الطِفلَة كُنتُ مارستُ الجِنس معَ ثلاثَة رِجال مختلفين، حسناً؟ |
| Bir, iki, üç... beş, altı, yedi, sekiz... | Open Subtitles | واحِد، إثنان، ثلاثَة خمسة، ستة، سبعة، ثمانية |
| Bay Keller'ın, sanırım artık üç ya da dört göt deliği var. | Open Subtitles | ربما يكونُ لدى السيد كيلَر ثلاثَة أو أربعَة فتحات شَرج الآن |
| Bugün, en az üç kişi Napolyon'un sikinin kendisinde olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | حتى هذا اليَوم، ثلاثَة أشخاص على الأَقَّل ادَّعوا أنهُم يَمتلكونَ قضيب نابوليون |
| İki ya da üç gece sonra, bir kez daha yattık. | Open Subtitles | بعدَ ليلتين أو ثلاثَة ننامُ معَ بَعضِنا ثانيةً |
| Bebeği en son üç hafta önce getirmişti. | Open Subtitles | لقد أحضَرَت الطِفل منذُ حَوالي ثلاثَة أسابيع |
| Doktoruma göre üç ya da dört ayım kalmış. | Open Subtitles | يُخبِرُني طَبيبي أنَ لدي ثلاثَة أو أربَعَة أشهُر لأعيش |
| Rahibe, bak, beni tanırsın. Ben üç yıldan beri temizim. | Open Subtitles | انظُري أيتها الأُخت، تعلمينَ أني نظيف منذُ أكثَر من ثلاثَة أعوام |
| Daha çok gösteri maçı. üç maç üstünden. | Open Subtitles | إنها مُباراة استعراضيَة، أفضَل واحدَة مِن ثلاثَة مباريات |
| üç aylık bebeği olan bir çocuktum. | Open Subtitles | كُنتُ طفلةً لديها طِفل عمرهُ ثلاثَة أشهُر |
| üç ay öncesine kadar bir FBI ajanıydım. | Open Subtitles | لقد كُنتُ عميلَة مباحِث ، ما عدا آخِر ثلاثَة شهور هذه |
| - En az üç tanesi direk temasa geçti. | Open Subtitles | على الأقَل ثلاثَة منهُم كانو على إتصال مُباشر معَه. |
| Sana üç ipucu vereceğim. G-E-D. | Open Subtitles | سأُعطيكَ ثلاثَة أدِلَة جي، إي، دي |
| Olaydan üç ay sonra. | Open Subtitles | بَعدَ ثلاثَة أشهُر مِن الجَريمَة |
| Daha önce dediğim gibi, henüz insanlar üzerinde denenmedi, ama laboratuar fareleri üç günde yaşlanmaya başladılar. | Open Subtitles | حسناً، كما قُلتُ من قَبل، إنهُ لَم يُجرَّب على الإنسان لكن جُرذان المُختبَر بدأَت تتقدَّم في العُمر بعدَ ثلاثَة أيام تقريباً |
| Aslında üç kitabım var. | Open Subtitles | حسناً، في الحَقيقَة إنها ثلاثَة كُتُب |
| Bir, iki, üç, "Bana bir göçmen bul" | Open Subtitles | الأمر سَهل كالعَد واحد، إثنان، ثلاثَة |
| Tamam, tamam, üç deyince ıkın. | Open Subtitles | حسنًا، سنعد إلى ثلاثَة ثم ندفَع. |