Hele de sadece sekiz kişinin yaşadığı bir ülkede yaşıyorsan. | Open Subtitles | نحن نعيش في بلد لديها ثمان أشخاص فقط يعيشون فيها |
Zaten sadece sekiz kişinin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيش في بلد لديها ثمان أشخاص فقط يعيشون فيها |
En az sekiz kişinin katili olan bir kadından bahsediyoruz ve o Rolex senin onunla bir bağın olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | -نحنُ نتحدثُ بشأن أمرأةً قد قتلت ... على الأقل ثمان أشخاص ، و هناك ساعة (روليكس) تربطُكِ بها |
sekiz kişiyi dışarıda bırakmamız gerektiği mi? | Open Subtitles | لايوجد لدينا خيار إلا ترك ثمان أشخاص خارج السنفات |
Hepsini düşünürsek, tam sekiz kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | والنتيجه أنها قتلت ثمان أشخاص |
Bildiğimiz sekiz kişiyi. | Open Subtitles | ثمان أشخاص نعرفهم |
Mary, sekiz kişiyi öldüren o... dövüştüğüm şey, sadece bir kişi tarafından üretilmiş olabilir. | Open Subtitles | ماري, هذا الشيء الذي وجدته والذي قتل ثمان أشخاص فقط شخص واحد يستطيع أن يخلق أمثاله (أستغفر الله) |
Ürettiğin şey sekiz kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | الذي صنعته قتل ثمان أشخاص |
Albert Lin sekiz kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | ألبرت لين قتل ثمان أشخاص |