Aslında benim senin için yapabileceğim bir şey var bence. | Open Subtitles | بالواقع , أظنّ أنّ ثمّة أمر بوسعي أن أسديك إيّاه |
Siz kıçımı öpmeye başlamadan, yapmak istediğim tek bir şey var. | Open Subtitles | وبما أنّه يمكنكم جميعاً الذهاب إلى الجحيم، ثمّة أمر وحيد أودّ إتمامه الآن |
İnan bana deniyorum ama yapabileceğim tek bir şey var. | Open Subtitles | صدّقني، أحاول، لكن ثمّة أمر وحيد سيفي بالغرض |
O kostümde normal olmayan bir şeyler var. Uzun zamandır içimde saklı olan şeyleri açığa çıkardı. | Open Subtitles | كان ثمّة أمر بشأن إخفاء الزيّ للهويّة، لقد أطلق العنان لأشياء بداخلي طال سكونها |
Kız kardeşimin bana öğrettiği bir şey varsa o da insanlardan ümidi kesmemektir. | Open Subtitles | ثمّة أمر علّمتني إيّاه شقيقتي وهو عدم اليأس مِن الناس |
Anlamadığım bir şey var. Neden şimdi ayrılıyor. | Open Subtitles | ثمّة أمر واحد لا أستوعبه، لماذا خرج الآن؟ |
Size söylemem gereken önemli bir şey var Hazretleri. | Open Subtitles | نيافة المطران، ثمّة أمر ملحّ أودّ إبلاغكَ به |
Sorun yok gerçekten. - Ama başka bir şey var. | Open Subtitles | إنّنا بخير، صدقًا، لا بأس، لكن ثمّة أمر آخر |
Aslında benim senin için yapabileceğim bir şey var bence. | Open Subtitles | بالواقع، أظنّ أنّ ثمّة أمر بوسعي أن أسديك إيّاه. |
Bazılarına güveniyorum, bazılarına güvenmiyorum. Ama kesin olan bir şey var. | Open Subtitles | أثق ببعضهم، ولا أثق بالبعض الآخر، لكن ثمّة أمر مؤكّد |
Çok şey. Ama parmaklıklarda geçen 8 yıldan sonra değişmeyen tek bir şey var. | Open Subtitles | لكن بعد 8 سنين في زنزانة، ثمّة أمر واحد لم يتغيّر أبدًا. |
If Öğrendiğimiz bir şey var. Tüm dünyada bizim seyahatler | Open Subtitles | ثمّة أمر أوحَد تعلّمناه من سفارينا حول العالم |
Şu an olan çok daha önemli bir şey var bu yüzden ben ne dersem gözlerini benden ayırma ve gülümse, tamam mı? | Open Subtitles | ثمّة أمر أكبر أهمّيّة بكثير يحدث الآن لذا مهما قلت، أبقي ناظرَيك عليّ وابتسمي، اتّفقنا؟ |
Çünkü ona anlatmam gereken çok önemli bir şey var. | Open Subtitles | بسبب.. ثمّة أمر هام عليّ أن أخبرها به. |
Önce bana söylemek istediğin bir şey var çünkü. | Open Subtitles | لأنّ ثمّة أمر تودّين إطلاعي عليه أولاً |
- Affedersiniz hanımefendi. Bilmeniz gereken bir şey var. | Open Subtitles | -أعذريني يا سيدتي، ثمّة أمر يجدر عليكِ معرفته |
Hayır. Burada şüpheli bir şey var, patron. | Open Subtitles | لا، ثمّة أمر مريب هنا حضرة الرئيسة |
Mecbur değilsin fakat, ona söylemek istediğin bir şeyler var mı? | Open Subtitles | حسناً , لستِ مضطرة لفعل هذا لكن .. هل ثمّة أمر تودّين إخباره به ؟ |
Ortada yanlış bir şeyler var gibiydi. | Open Subtitles | أودّ الإعتراف بأنّ ثمّة أمر خاطيء |
Bulmak ihtiyacını hissettiğin, bir şeyler var içinde. | Open Subtitles | ثمّة أمر في داخلكَ تشعر برغبة في إيجاده |
Son zamanlarda öğrendiğim bir şey varsa, o da hep bir bodrum olduğudur. | Open Subtitles | إن كان ثمّة أمر تعلمته مؤخرًا، فألا وهو أنّ ثمة قبو دائمًا. |