O zaman gözlerimin içine bak ona yardım edebilecek kişinin ben olduğumu göreceksin. | Open Subtitles | ثم عليك أن ننظر إلى عيني، وسترى أنا الشخص الوحيد الذي يستطيع مساعدته. |
O zaman biraz daha doldurman lâzım. Sen öncelikle kimin çişini içerdin? | Open Subtitles | ثم عليك أن تبدا من الأعلى، بول من ستشربه أولاً؟ |
O zaman artık konuşmayı bırak. | Open Subtitles | ثم عليك أن خفض الخسائر الخاصة بك الآن والتوقف عن الحديث. |
Evet, çok güzel, çok güzel bir rüyaydı Sonra da geri dönmeniz gerekiyordu. | Open Subtitles | ايفا : نعم ، كان حلما جميلا للغاية . ثم عليك أن ترجع |
Tabii, Sonra da bir mini etek giyip bacaklarını göstermelisin. | Open Subtitles | بالتأكيد، ومن ثم عليك أن تحصل على فستان قصير حتى تتمكن من إظهار سيقانك. |
Elde etmesi zoru oyna O zaman. | Open Subtitles | حسنا، ثم عليك أن تلعب من الصعب الحصول عليها. |
O zaman anlaşmanın şartlarına uyacaksın, yani Westen'in kellesini getireceksin. | Open Subtitles | ثم عليك أن تبدأ أفضل رافعين نهاية الخاص من الصفقة، ويعني ذلك رئيس يستين على طبق من ذهب. |
Eğer mahkemeye baş vurursan, O zaman kendi kendini zora sokarsın. | Open Subtitles | إذا ذهبت إلى المحكمة ثم عليك أن تكون في ورطة ما الذي يمكنني فعله Chachu؟ |
O zaman kendine şunu sormalısın: | Open Subtitles | ثم عليك أن تسأل نفسك ما يسبب لك |
O zaman o konuştuğun kişinin kızın olmadığı bilmen lazım. | Open Subtitles | حسنا، ثم عليك أن تعرف لم يكن ابنتك. |
O zaman polis teftiş bürosundan önce gitmek zorundasınız. | Open Subtitles | ثم عليك أن تذهب قبل مجلس مراجعة الشرطة. |
O zaman söylediklerimi aynen yapacaksın. | Open Subtitles | ثم عليك أن تفعل بالضبط ما أقول. |
O zaman bu deneyi neden yapacağımı anlarsın. | Open Subtitles | ثم عليك أن نفهم لماذا أنا أفعل هذه المحاكمة ... |
O zaman bunları elimden alacaksın. | Open Subtitles | ثم عليك أن تأخذ هذه مني. |
O zaman azıcık yersin. | Open Subtitles | ثم عليك أن تأكلي قليلا. |
O zaman önce sen Mona'ya söylemek zorundasın. | Open Subtitles | ثم عليك أن تخبر منى أولا. |
- O zaman hapse girersin. | Open Subtitles | - ثم عليك أن تذهب إلى السجن. |
Sonra da etrafında dolaşan kaşıntılı bir kancık var mı diye sorarsın. | Open Subtitles | ثم عليك أن تسألي اذا كان هناك فتاه جميلة لأستمتع معها |
Sonra da o kartın eşinin nerede olduğunu hatırlamaya çalışırsınız. | Open Subtitles | ثم عليك أن تحاول وتتذكر أين البطاقة المشابهة لها. |
Sonra da onu bir güzel arabayla çöldeki bir çukura götürmelisiniz. | Open Subtitles | ثم عليك أن تضعه في سيارة وتأخذه لتدفنه داخل حفرة في الصحراء. |