Bilmem. Diğerleriyle birlikte geldi. | Open Subtitles | لاأعرف، لقد جاء مع أحد الأطفال |
Bir hafta kadar önce gönüllü askerlerle birlikte geldi. | Open Subtitles | لقد جاء مع المرتزقة منذ أسبوع مضى |
Bir kadın ve iki ajanla birlikte geldi. | Open Subtitles | لقد جاء مع امرأة وعميلان اخران |
Papa'nın heyetinde Kardinalle birlikte gelmişti. | Open Subtitles | جاء مع الكاردينال بوفد البابا. |
ALX'ten Han başkanla birlikte gelmişti, değil mi? | Open Subtitles | لقد جاء مع المدير هان من ألكس ، صحيح ؟ |
O diğerleriyle birlikte geldi, gizlemeye çalışmak için bizi... | Open Subtitles | جاء مع الآخرين في محاولة إخفائنا. |
Meslekle birlikte geldi. | Open Subtitles | جاء مع العمل |
- Damien Darhk hızcıyla birlikte geldi. | Open Subtitles | -دامين دارك) جاء مع المتسارع) . |
Etekle birlikte gelmişti. | Open Subtitles | - جاء مع التنورة . أرىذلك. |