Evet. Bu yıl "Seattle'ın Örnek Vatandaşı" ödülünü almış. | Open Subtitles | بن فقط رَبحَ هذه جائزةِ سياتل سَنَة السامرية. |
Dünyanın en iyi torunu ödülünü alman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | أليس المفترض بك قبول جائزةِ الحفيد الأفضلِ في العالم؟ |
En iyi abla ödülünü kazanamayacağımı biliyorum ama... | Open Subtitles | أَعْني، انظر، أَعْرفُ اننى لَن أَرْبحُ جائزةِ أفضل أختِ... ... لكن... |
Ömür boyu başarı Ödülü, sana meslek hayatının sona erdiğini hatırlattı. | Open Subtitles | كa طريق للتَعَامُل مع a عالم الذي أخافَك إلى الموتِ. وهذه جائزةِ إنجازِ العمرِ |
Daha sonra Yılın Adamı Ödülü için tekrar birlikte olacağız. | Open Subtitles | مَع رجلِ جائزةِ السَنَةَ. |
Adrian, nobel barış ödülünü kazanan ilk başkan kimdir? | Open Subtitles | أدريان، الذي كَانَ الرئيسَ الأولَ لرِبْح جائزةِ سلامِ nobel؟ |
Evet, o benim işte, Barış Ödülü almam lazım. | Open Subtitles | نعم، هذا أنا -- مادّة جائزةِ سلامِ. |
- Bu çocuk, pardon bu genç adam Frank-Helpingham Ödülü sahibi olarak üniversitede okuyacak ama önce... | Open Subtitles | هذا الولدِ... أَنا آسفُ،هذا الشابِّ قريباً سيواصل تعلمية كعالم جائزةِ (فرانك هيلبنج هام) |
Bu delikanlı - afedersiniz - bu genç adam - Frank Halpingham Ödülü bursiyeri olarak yakında eğitimine devam edecek. | Open Subtitles | هذا الولدِ... أَنا آسفُ،هذا الشابِّ قريباً سيواصل تعلمية كعالم جائزةِ (فرانك هيلبنج هام) |