Twitter'daki arkadaşlarım şunu fark etti ki sözcüklerim agresif ve kırıcı da olsa doğru şeyi yaptığıma samimi olarak inanıyordum. | TED | أدرك أصدقائي على تويتر أنه حتى لو كانت كلماتي جارحة وقاسية، فقد كنت مؤمنة أنني أقوم بالشيء الصحيح. |
Bazı kırıcı sözler söyledi bana ama muhtemelen istemeden söyledi. | Open Subtitles | بالرغم من أنه قال كلمات جارحة إلا أنني أعرف أنه لم يقصد ذلك. |
Sadece yanıcı bir poşet osuruk ve kalp kırıcı not attıkları zamanları özlüyorum. | Open Subtitles | .. أنا افتقد الأيام الخوالي عندما كان مجرد كيس مشتعل من الغائط و مذكرات جارحة |
Belki bu berbat, yaralayıcı, yada utanç verici | Open Subtitles | ربما هو فظيعة أو جارحة أو مخزية. |
Biliyorsunuz, Dr. Brennan, farkında olmayabilirsiniz bazen çok sinir bozucu olabiliyorsunuz. | Open Subtitles | أتعلمين د. (برينان) أنكِ غير مدركة لكنكِ أنتِ قد تكونين جارحة للمشاعر حقاً |
Hem de, çalışma arkadaşlarım şort giydikleri zaman çalışanlar çok incitici şeyler söylüyor. | Open Subtitles | أيضا بعض عمال المصنع يقولون أشياء جارحة ان ارتدى احد العمال شورت |
Seni açlıktan ölmek uzereyken bulan bir dama söyleyecek en kırıcı sözler bunlar. | Open Subtitles | هذه كلمات جارحة للرجل الذي وجدك تتضور جوعاً و على وشك الموت |
Ve kırıcı şeyler söylüyorsun. Anlayışla karşılıyorum. | Open Subtitles | وتقولين اشياء جارحة هذا مفهوم |
Üstelik bu şarkı da sinir bozucu ve insanları üzüyor! | Open Subtitles | -و تلك الأغنية جارحة |
Bay Bray çok sinir bozucu olduğumu söyledi. | Open Subtitles | السيد (براي) أخبرني أني جارحة للمشاعر |
Karımla ilgili incitici sözler sarf etti. | Open Subtitles | قال أشياء جارحة عن زوجتي |