Hafif sıklet komşuları ise daha hassas davranmak zorunda. | Open Subtitles | جارهم الخفيف الوزن يحتاج إلى طريقة أكثر دقة |
İnançları nedeniyle komşuları tarafından katledildiler, başlarına takmayı tercih ettikleri bir parça bez yüzünden, görünüşte Müslüman oldukları için. | TED | لقد تم قتلهم من قبل جارهم بسبب إيمانهم، بسبب قطعة الثياب التي يختارونها لارتدائها على رؤوسهم، لأنهم كانوا مسلمين واضحين. |
Uyuşturucu tutuklamalarının haricinde genellikle bahçelerine pisleyen komşu köpeklerinden şikayetçi olan insanlarla uğraşıyorum. | Open Subtitles | غير إعتقالات تعاطي المُخدّرات، أنا أتعامل مع أناس في الغالب يشتكون من تبوّل كلب جارهم في حديقتهم. |
Sokağın karşısındaki komşuya Sophie'nin eski türde fotoğraflarını çektirmişler. | Open Subtitles | جارهم في الشارع المقابل كلفه الوالدين بأخذ صورة لـ " صوفي " من النوع العتيق |
Yani, belki unutmuşsundur, Marla, Şu olay oldu. İnsanlar,komşularına dikkat etmedi, ve patlamalar oldu. | Open Subtitles | و ليكن بعلمك الامور تحدث ، هناك اناس اهملوا مراقبة جارهم و انتهوا بالتفجير |
Evet ama insanlar süpheli olarak aradığımızı duyduklarında komşularının bir canavar olduğunu düşünmezler. | Open Subtitles | أليس من المفترض ان يكون هو المشتبه؟ نعم, ولكن عندما يسمع الناس كلمة مشتبه لا يمكنهم رؤية جارهم المجاور |
O ise laboratuvar raporu çıkarıyor. Şu alnı geniş olan yan komşuları vardı ya hani? | Open Subtitles | وهو يقدّم تقريراً مخبريّاً، صدقاً، جارهم ذو الجبهة العريضة... |
komşuları Bob Gumer bir saat kadar önce köpeğini gezdirirken bulmuş onları. | Open Subtitles | جارهم (بوب جامر) عثر عليهم من حوالي ساعة وهو يسير مع كلبه. |
Ama geçen hafta komşuları getirdi. | Open Subtitles | ولكن ,الاسبوع الاخير أحضرها جارهم . |
Karşı komşuları Steve, ona tedavi için yardım etmeye başlamış, birbirlerine aşık olmuşlar ve birlikte kaçmaya karar vermişler. | Open Subtitles | كان (ستيف) جارهم في الجهة المقابلة، ساعدها في مباشرة العلاج، ووقعا في الحب، فقررا الهرب معاً |
Bu problemi şaşırtıcı bir komşu da yaşıyor. | Open Subtitles | وهذه المشكلة يتشاركونها مع جارهم المفاجئ |
komşu... Polis... N`apıyosun burada? | Open Subtitles | أنت جارهم, الشرطى ماذا تفعل هنا؟ |
Beni komşu olarak onlar da istemiyordu. | Open Subtitles | لم يريدوننى أن أكون جارهم ,أيضاً - ماذا فعلت؟ |
- Ben bakarım. - Ya da, gözlüklü ürkütücü komşularına ne dersin? | Open Subtitles | سوف اقوم بذلك أو جارهم المخيفْ صاحب العين الزجاجية |
Eminim, mahalledeki insanlar, yeni komşularının cinayetten hüküm giymiş olduğunu duyunca huzursuz olurlar. | Open Subtitles | أنا متأكد أن السكان في هذا الشارع .. لن يكونوا مرتاحين لمعرفة أن جارهم الجديد كان مداناً بتهمة قتل .. |
Ama insanlar, arkadaşlarının ve komşularının terk edilişlerini izlemeye gelmezler. | Open Subtitles | ولكن الناس لن تستمر في القدوم إلى هنا لكي يروا إهانة صديقهم أو جارهم |
komşularının böyle bir şey yapamayacağını sanırlar. | Open Subtitles | كوحش. لا يمكنهم تصور جارهم |