Bütün toplumların en temel ilkesi, Bay Garrison... savaşa yöneliktir. | Open Subtitles | المبدأ التنظيمي في أي مجتمع , سيد جاريسون هو للحرب |
Bölge Savcısı Garrison 5388 numaralı mahkumu görecek. | Open Subtitles | النائب العام جاريسون لمقابلة السجين 5388 |
Canımı sıkan da bu Bay Garrison. İfademi değiştirmişler. | Open Subtitles | هذا ما يزعجني , السيد جاريسون لقد غيروا أقوالى |
Beverly, Bay Garrison'a Carousel Kulübü'nü anlatsana. | Open Subtitles | بيفرلي , أخبر السيد جاريسون عن النادي الدائري |
Bay Garrison, Paskalya günü nasıl yardımcı olabilirim? | Open Subtitles | السيد جاريسون, ماذا يمكنني أن أفعل لك يوم الأحد عيد الفصح ؟ |
Sevgili Bay Garrison, French Quarter'da hayal gücü gelişmiş adam çoktur. | Open Subtitles | ملهى الكوارتر يمتلئ بالخيالات والأوهام الحية سيد جاريسون |
Bay Garrison'ın suskun kalması, kafalarda soru işaretleri doğurdu. | Open Subtitles | صمت السيد جاريسون حول هذا الموضوع قد أثارت بعض الأسئلة المثيرة للاهتمام |
Ben Garrison köpeğinin zanlılarından biriyim. Evime gidemiyorum! | Open Subtitles | أنا احد من يشتبه بهم جاريسون لا أستطيع العودة إلى منزلى |
Milyonlarca insan ölür. Bu Jim Garrison'dan daha önemli. | Open Subtitles | سوف يموت الملايين من الناس وهذا أكثر أهمية من جيم جاريسون |
Bay Clark, Bölge Savcısı Garrison'ın yönelttiği suçlamaları biliyor musunuz? | Open Subtitles | سيد كلارك , هل أنت على علم بالتهم التي ساقها المدعي العام جاريسون ؟ |
Bay Garrison, kamuoyu karşısında bizim bulgularımızı çürütecek... hiçbir yeni bilgi sunmamıştır. | Open Subtitles | السيد جاريسون لم يقدم شيء على الإطلاق علنا تتعارض مع النتائج التي توصلنا إليها |
İnsan Jim Garrison'a baktıkça görüyor ki... insanların onurlarını lekelemiş, korku ve şüphe tohumları ekmiş ve en kötüsü... bu milletin acısını ve kuşkularını sömürmüştür. | Open Subtitles | الذين هم أكثر من يأمل فى جاريسون وأكثر من يجد أنه دمر سمعته , ونشر الخوف والشك , و الأسوأ من ذلك كله الحزن ... |
O zaman Jim Garrison'a soru sormaz veya saldırmazdık. | Open Subtitles | نحن لن نسأل أو نهاجم جيم جاريسون أو سجلاته |
Mattie, Bay Garrison'a içecek bir şey getirir misin lütfen? | Open Subtitles | ماتي , هل يمكن إحضار شراب للسيد جاريسون من فضلك ؟ |
Bay Garrison federal hükümete hakaret ediyor. | Open Subtitles | السيد جاريسون ليس فقط يهين الحكومة الاتحادية |
Biliyorum. Bay Garrison, eşcinsellerin, günahkar olduklarını söyledi. | Open Subtitles | سيد جاريسون قال بأن الشواذ جنسيَاً سيئون. |
Garrison, Pisliğini bu kasabaya son kez bulaştırdın! | Open Subtitles | جاريسون, لقد جلبت قذارتك إلى هذه المدينة لآخر مرة. |
Aslında bizde tam Garrison Parkta bazı tanıklarla görüşmeye gidiyorduk. | Open Subtitles | في الحقيقة علينا الذهاب لمنتزه "جاريسون" لكي نقابل بعض الشهود. |
Çocuklar, Garrison Cootes Amerika'nın en büyük çevreci hukuk şirketlerinden biri olan Honeywell Cootes'un büyük ortağıydı. | Open Subtitles | يا أولاد، جاريسون كوتس كان من الشركاء الكبار في شركة هـونيويل و كوتيس أحدى أكبر شركات المحاماة البيئية |
Müstakbel işverenim Garrison Cootes bunu izliyorsa Biraküs'e boyun eğsin. | Open Subtitles | و ان كان صاحب العمل المحتمل و الذي سيوظفني قريبا، جاريسون كووتس يشاهد هذا الفيديو أجثو لـ هرقل الجعة |