Burada, gezegenimizde oturmuş tüm bunların sonuç vermiş olmasından gayet memnunuz. | Open Subtitles | جالسون هنا على كوكبنا مبسوطين جداً لإستطاعتنا على حلّ المسألة كلها |
- Bir buçuk saattir buraya oturmuş evini seyrediyoruz. | Open Subtitles | اننا جالسون هنا نراقب منزله منذ الساعة و النصف |
Görebildiğiniz gibi az bakım gerektiren Formica masasının bulunduğu yemek odasında oturuyoruz. | Open Subtitles | كما ترون نحن جالسون في حجرة الطعام يزينها طاولة فورمايكا سهلة الاستخدام |
Aradan çok geçmedi, başarılı bir erkek yapımcının bürosunda oturuyoruz, adam lafa girdi; | TED | وبعد ذلك بفترة، كنا جالسون بمكتب رجل إنتاج ناجح، وقال: "حسنًا يا فتيات. |
Biz de oturup, sevgili merhum kedimiz hakkındaki anılarımızı anlatıyorduk. | Open Subtitles | نحن جالسون معا نحكي ذكرياتنا حول قطنا العزيز الراحل |
Bu salonda herkes oldukça düzenli bir şekilde oturuyor gibi gözüküyor. | TED | الجميع جالسون بطريقة مرتبة جدًا هنا اليوم |
Biz burada otururken kızların bunu fark etmemesi gerekiyor. | Open Subtitles | نحتاج ألا تصل النساء إلى الحل بينما نحن جالسون هنا |
Liseden doğruca buraya geliyorlar, ve çalışacakları aynı masada geri kalan hayatları boyunca oturuyorlar. | Open Subtitles | أتوا هنا مباشرة بعد تخرجهم من المدرسة الثانوية و هم جالسون خلف المكتب ذاته الذي سيجلسون خلفه لبقية حياتهم |
Öylece oturmuş oradan buradan konuşuyoruz geçmiş güzel günlerden ve gelecek güzel günlerden. | Open Subtitles | و نجن جالسون هناك متحدثين فى أمور تافهة بشأن الأوقات الطيبة التى مرت و ما سيأتى من أوقات أطيب |
Alınmayın ama sizlerin kim olduğunuzu bilmiyorum. Burada oturmuş kötü adamların nerede olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لا إهانة، ولكنني لا أعرف من تكونوا يا قوم إننا جميعًا جالسون هنا نتسائل أين الشرير.. |
"Güvenlik açığı yarı yarıya onarıldı, bir başka şirkete burada oturmuş, birinin sızmasını beklediğimizi söyleyemeyiz." | Open Subtitles | تم إصلاح ما تم إصلاحه، ولا نريد أن نخبر شركة جديدة أننا جالسون ننتظر، أن يخترق نظامنا. |
Burada oturmuş olayı size dakika dakikasına anlatırken katil Tanzanya yolunu yarılamış olabilir. | Open Subtitles | بينما نحن جالسون هنا نلعب القاتل يمكن أن يكون في منتصف الطريق الى تنزانيا. |
Zar zor görebiliyorum. Neden bu kadar arkada oturuyoruz? | Open Subtitles | انا بالكاد اراه لماذا نحن جالسون هنا بالاعلى ؟ |
Siktiğimin kurdunu gidip vurmak varken burada ne diye avare avare oturuyoruz? | Open Subtitles | لماذا نحن جالسون هنا ونتكلم عن الموضوع ؟ يجب ان نخرج الى هناك ونقتل ذلك الشيء اللعين |
Geriye kalanlar, çatıdaki... bu koca deliğin altında oturup... o şeyin gelmesini mi bekleyecek yani? | Open Subtitles | وانتت تريدنا ان نبقى جالسون تحت هذة الفتحة الكبيرة فى السقف ونامل ان لا ياتى هذا الشىء ويحطمنا ؟ |
Yarınki izleyicileri bir düşün, canım. Hepsi oturup taç giyme törenini seyredecek. | Open Subtitles | فكري في كل هذه الجماهير بالغد يا عزيزتي كلهم جالسون ليشاهدوا حفل التتويج |
Ben de çok isterdim. Ama bir terörist saldırısıyla ilgili bilgisi olduğunu söylüyor. Yani oturup bekliyoruz. | Open Subtitles | أودّ ذلك، لكنّه يدّعي أنّ لديه معلومات عن هجوم إرهابي، لذا نحن جالسون هنا. |
Pekala, yarısı oturuyor. Tamam, onları nasıl ayağa kaldıracağım? | Open Subtitles | حسنا, نصفهم جالسون حسنا, كيف سأجعلهم يقفون؟ |
Biz otururken başlayan yeni harekat. | Open Subtitles | انة عن تحرك عسكرى كبير جديد ونحن جالسون هنا طوال الوقت |
Sırf o koltukta oturuyorlar diye adamlarına sataşıyorlar. Zayıflık bu. | Open Subtitles | وهم يهاجمون رجالك لأنهم جالسون لا يقاوموا شيئاً ضعفاء |
şudur: Sahneye çıkarsınız. oturan bir orkestra vardır. | TED | هى عندما تقف على المسرح وفريق الاوركسترا جالسون |
Burada kıçının üstünde oturarak ya da orada dışarıda öleceksin. | Open Subtitles | ستموتون هنا وأنتم جالسون أو ستموتون بالخارج |
Centilmen oturuyorsa ve içeri bir bayan giriyorsa centilmen derhal ayağa kalkmalı ve bayanı oturmaya davet etmelidir. | Open Subtitles | إذا كان العديد من السادة جالسون ودخلت امرأة إلى الغرفة على السادة أن ينحنوا عند أقدامها |
Oturduğumuz yerde sessizce konuşuyoruz. | Open Subtitles | نحن جالسون نتكلم بهدوء |
Üç dinozor yumurtalarının bulunduğu yuvalarda oturuyorlardı. | Open Subtitles | تمَّ إكتشاف 3 من الديناصورات، جميعهم جالسون على أعشاشٍ مليئة بـالبيض |