ويكيبيديا

    "جالسٌ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • oturuyor
        
    • oturmuş
        
    • oturuyorsun
        
    • Oturdum
        
    Benim kocam asıl öncelikli bir suç işlemediği için mi hapiste oturuyor? Open Subtitles زوجي جالسٌ بالسجن بسبب أمر ما لم يقم به, ليس أمراً أولوياً ؟
    Belki bazılarınız Karşımda aynı benim gibi hissederek oturuyor. Open Subtitles وبهذا الطريق، ربما بعضكم جالسٌ هنا اليوم مثلي تماماً
    Konuştuğumuz gibi sorgu odasında oturuyor ve sanıyorum ki terliyordur. Open Subtitles إنهُ في غرفة الإستجواب بينما نحنُ نتكلم جالسٌ وعلى ما أفترض يتصبب عرقاً
    Sen ise, burada tek başına oturmuş Shaolin keşişleri gibi takılıyorsun. Open Subtitles وأنت جالسٌ هنا لوحدك، تتصرف وكأنّك شالوني مونك
    Orada oturmuş, 10 dakikadır mezarlığa bakıyorsun. Open Subtitles أنتَ جالسٌ هناكَ محدّقٌ بالمدخنة لحوالي.. كم ؟
    - Sen orada oturuyorsun, ben burada ikimiz de hiçbir şey olmamış numarası yapıyoruz. Open Subtitles انتِ جالسة هناك, انا جالسٌ هنا, كِلانا يدّعي أن لا شيء حدث.
    Sadece orada oturuyorsun. Neden bir şeyler yapmıyorsun? Open Subtitles أنت جالسٌ هنا فحسب , لماذا لا تقوم بأي شئ ؟
    Partneriniz olabilecek, eşiniz olabilecek kişiler bu sınıfta oturuyor. Open Subtitles الإحتمالات هي، أنّ حبّك .. أنّ شريّك حياتك إنّه جالسٌ هنا في هذه الغرّفه.
    Bu Inoue, Chikugo Lordu, orada oturuyor. Open Subtitles هذا إنواي، أمير شيكوجو، جالسٌ هناك
    Bunu daha önce yapabilseydim sen de orada oturuyor olmazdın. Open Subtitles ـ والآن إذا إستطعت جعل مصاريفي الشخصية بذلك الشكل ـ لن تكون جالسٌ هنا ، لا أقصد إهانتك ـ إعتقدت بأن الـ بي إم دبليو الجديدة خاصتك في الخارج ؟
    Evet, sessizce yanında oturuyor. Open Subtitles نعم, جالسٌ بهدوء عندَ أقدامكِ.
    Belediye meclisi üyesi, tam şurada oturuyor. Open Subtitles أتعرفين، عضو مجلس البلدية جالسٌ هناك
    Gecenin bir yarısında, elinde silahla odanda bir adam oturuyor ve içeriye giriş metodumu öğrenmek istiyorsun. Open Subtitles رجلٌ جالسٌ في غرفةِ معيشتك ...في منتصف الليل يحملُ سلاحاً و أنتَ تريدُ أن تعرف طريقة دخولي
    Burada oturmuş rüzgar kıpırdamazken yaklaşan zamana karşı dakikaları sayıyordum eve sana gelirken tökezlediğimde. Open Subtitles إننى جالسٌ هنا،،بلا أغطية ٍو الرياح عاصفةٌ.. أحصى الدقائق حتى موعد الإغلاق، حتى أستطيع أن أتجه متعثراً إلى البيت،عائداً إليكِ..
    Siz benimle burda oturmuş benimle vakit harcarken katil serbestçe dolaşıyor, Şef Hendrickson. Open Subtitles بينما أنت جالسٌ هنا , و تُضيع وقتك معي. هنالك قاتلُ طليقٌ بالأرجاء. أيها العٌمدة " هندريكسون."
    Burada oturmuş dağları seyredip bir şeyler yiyorum. Open Subtitles جالسٌ هنا, أنظر نحو الأوطاد و آكل.
    Burada oturmuş "Kızıl Ateş"'in kesintisiz versiyonunu... izliyorum. Open Subtitles أنـا جالسٌ هناك أشاهد لقطات المخرجين مـن فلم "ريد هيت" وبالمناسبة (شيرل)
    Çünkü sarhoş bir şekilde merdivenlerde oturuyorsun. Open Subtitles لأنك جالسٌ على الدرجات ثملٌ تغني لنفسك، بإمكانك أن تصيغها هكذا
    Bob. Üç gündür burada oturuyorsun. Open Subtitles يا (بوب)، أنت جالسٌ هنا لثلاثة أيام حتّى الآن
    Burada, karşımda oturuyorsun. Open Subtitles أنت جالسٌ هنا بجواري
    Ne demeye böyle oturuyorsun? Open Subtitles لِما أنتَ جالسٌ هنا؟
    Yanlış bir şey yapmadım. Oturdum, içkimi içiyordum. Open Subtitles أنا لم أفعل أيّ شيء خاطئ أنا جالسٌ هنا وأتناول مشروباً فقط

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد