Böylece mezun olduğum okuluma dönmeye karar verdim ve California Üniversitesi, San Diego'da kültürel miras için mühendislik bilimleri üzerine bir araştırma merkezi açılmasını önerdim. | TED | لذلك قررت أن أعود إلى جامعتي و في جامعة كاليفورنيا سان دييغو اقترحت فتح مركز أبحاث للعلوم الهندسية للتراث الثقافي |
Eski okuluma gideceğim. Beni ödüllendirecekler. | Open Subtitles | سأذهب الى جامعتي القديمة لأنهم سيقومون بتكريمي |
Tamam, bazen birbirimize tahammül edemiyoruz ve kardeşim okuluma gelecek olursa ismimi değiştirip bir Meksikalıdan yüz nakli yaptıracağım ama biz birbirimize bağlıyız. | Open Subtitles | نعم.. بعض الوقت لا نطيق بعض ولو دخلت أختي جامعتي سوف أكون مجبرا على تغيير إسمي |
Bu kişiler bir zamanlar üniversite harcımı ödeyebilmek için şarkıcı garsonluk yaptığımı umursamadılar. | TED | هؤلاء الناس لا يمانعون أني ذات مرة عملت كنادلة لكي أدفع رسوم جامعتي. |
Bunu şu şekilde anlatayım, eğer sadece Hollandaca bilen ve kansere karşı tedavisi elinde olan biri ile tanışsam, onu Britanya Üniversitesi'ne girmekten alıkoyar mıyım? | TED | دعوني أوضح بطريقة أخرى إذا قابلت شخص ما يتحدث الهولندية فقط ولديه علاج للسرطان هل سأوقفه من دخول جامعتي الإنجليزية؟ |
Fakat onun cidden söylediği şey, "Benim üniversitemi seç. | Open Subtitles | لكن الشيء الذي يعنيه حقاً هو " اختر جامعتي , اختر جامعتي " |
üniversitede bunun üzerine bir ders veriyorum. | TED | وأقوم بتدريس دورة كاملة عنها في جامعتي. |
okuluma gelmeye karar verirsen benim için sorun olmaz. | Open Subtitles | وبالمناسبة، لو قررت أنك تريدين دخول جامعتي سأتقبل قرارك |
okuluma gelmeyeceğini söylersen yardım ederim. | Open Subtitles | هساعدك بس لو قولتي إنك مش هتدخلي جامعتي |
Benim okuluma çok tatlı bir patron göndermişlerdi. | Open Subtitles | لقد أرسلوا فقط مجُنّد لطيف إلى جامعتي |
Adını değiştirip yüzünü John Travolta'ya benzetmeden benim okuluma gelemez. | Open Subtitles | لا، مش هتدخل جامعتي إلا لو غيرت إسمها وتعمل عملية تغيير وش (زي (جون ترافولتا |
Benim okuluma gelemezsin! | Open Subtitles | مينفعش تدخلي جامعتي |
Anladığım kadarıyla, şimdi Edie Teyze'yle olmam lazım çünkü benim okuluma gelmen başıma gelebilecek en kötü şey. | Open Subtitles | كما أظن، لا بد أني تعادلت مع العمة (إيدي) الآن لأن دخولك جامعتي أسوء شيء يمكن أن يحصل لي |
Direnç dalgası o kadar kuvvetliydi ki üniversite başkanı davetimi iptal etti. | TED | موجة المقاومة كانت قوية جداً، مما جعل رئيس جامعتي يلغي الدعوة. |
Babalarım için üzülüyorum diyelim çünkü, yoğun terapi masrafları için, üniversite fonumu bozmaları gerekecek. | Open Subtitles | دعنا نقول انا اشعر بالاسف لابي. السبب انه على الارجح سيخصم من صندوق تامين جامعتي للدفع للعلاج النفسي |
Ve 97 milyon üstü değerindeki kalan mülklerimi, tahsil gördüğüm okulum, Westmore Üniversitesi'ne bırakıyorum." | Open Subtitles | ومجموع عقاراتي جَمْع أكثر مِنْ 97$ مليون، أَتْركُ إلى جامعتي ألما ماتر ويستمور." |
Ama üniversitemi de elbiselerimi seçtiğim gibi seçeceğim ben. | Open Subtitles | ولكني سأنتقي جامعتي |
Yaşasın! Hayatımı seviyorum! üniversitemi seviyorum! | Open Subtitles | أحب حياتي أحب جامعتي |
üniversitede şiddetsizliği öğretip sonra ödül avcısı bir serseriyle evlenemem. | Open Subtitles | لن ادرس في جامعتي علم بدون العنف ومن ثم اتزوج كلب صائد الجوائز |
İnanmayabilirsin, ama üniversitede çalıştım. | Open Subtitles | ربما لن تصدقوا هذا، لكن درست هذا في جامعتي. |