Birçok lise koçu, çabucak bir Üniversite işine geçmek ister. | Open Subtitles | كثير من مدربي الثانوية . يطمعون بفرصةٍ للتدريب بفريق جامعيّ |
Evet, ayrıca tuttuğunu koparan ve Üniversite diploması olan bir pilotum da var. | Open Subtitles | ولديّ سائق بارع حقاً. صاحبُ مستوى جامعيّ. |
Bir Üniversite işini tercih edeceğimi inkar etmem ama elimdeki işi riske atmam. | Open Subtitles | لن أنكر ذلك . أرغب بعملٍ جامعيّ . لكنّي لن أخاطر بالعمل الّذي أملكه الآن |
Ah çok güzel. Çok güzel bir kampüs bilirsin işte. | Open Subtitles | إنه جميل، إنه حرم جامعيّ جميل كما تعلم |
İfadende Dr. Bishop'la kampüs evinde kaldığını söylemiştin. | Open Subtitles | في استجوابك، قلتَ أنّكَ كنتَ مقيماً في سكنٍ جامعيّ مع الدكتور (بيشوب) |
Yani öğrencilerle dolu bir Üniversite kampüsündeyiz, değil mi? | Open Subtitles | أقصد، نحن في حرم جامعيّ يعجّ بالطلّاب، صحيح؟ |
Ben daha Üniversite başvurularımı bile yollamadım. | Open Subtitles | إنّي حتّى لم أرسل طلبات التحاق جامعيّ |
Görünüşe göre bir Üniversite partisine davetliyiz. | Open Subtitles | واضح أنّنا مدعوّان لحفل جامعيّ. |
Üniversite eğitiminiz için para biriktirmenize yardım edeceğiz. | Open Subtitles | سنساعدكنّ لوفّرن من أجل تعليم جامعيّ |
Üniversite öğrencisiyken beynim yıkanmıştı. | Open Subtitles | ... لقد تمّ تلقيني بإعتباري جامعيّ |
- Üniversite öğrencisiyim. | Open Subtitles | إني طالبٌ جامعيّ. |
Her Üniversite sınavında bunu takardı. | Open Subtitles | كان يضعه في كل امتحانٍ جامعيّ |
- Büyük kampüs. | Open Subtitles | ـ هو الآن حرم جامعيّ كبير . |