Onu asla bırakmayacağımıza söz ver, Gale. | Open Subtitles | سبعمائة خمسة وثمانون ميسيسيبي عدنى بأن لا نتركه يا جايل |
Gale ve Evelle hapse dönmeye karar vermişlerdi. | Open Subtitles | حلمت أن جايل وأيفلي قررا العودة إلى السجن |
Evet. Şu magazin gazetecisi salak Gale Weathers'ın uydurması. | Open Subtitles | نعم,صنعت من قبل الصحفية الحمقاء جايل ويزرس. |
Merhaba. Gail Hailstorm, yeni kitap Siradaki Sensin'in yazari. | Open Subtitles | جايل هيلستورم مؤلّفة الكتاب الجديد أنت القادم |
Benjy, Gail halanı çağıracağım, ve sana akşam yemeğini o hazırlayacak. | Open Subtitles | بينجي,سأكلم العمه جايل, وستعد لك العشاء الليله |
Pamela'altı kez aradı. Katherine, Patricia. Gayle hamile. | Open Subtitles | بام اتصلت ست مرات, كاثرين باتريشيا,جودي, قالت جايل انها حامل |
Yanımda Florida Sağlık Departmanın'dan Terrence Gale var. | Open Subtitles | أنا هنا مع تيرنس جايل من المركز الصحي لفلوريدا |
Hayır. Hayır. Teşekkürler Bay Gale. | Open Subtitles | شكراً لك يا سيد جايل سياره الإسعاف ستكون هنا في أي لحظه |
Henry Gale balonun sepetine asiliydi. Boynu kirilmisti. | Open Subtitles | كان هنري جايل يتدلى من السلة و عنقه محطم |
Sanirim Henry Gale'in dusuncelerini yazacak bir kagidi yoktu. | Open Subtitles | أظن أنه لم يكن لـهنري جايل أي ورق ليكتب به خواطره |
Henry Gale boynu kirikken karisina bu notu nasil yazdi? | Open Subtitles | كيف كتب هنري جايل ورقة لزوجته بعنق مكسور؟ |
Gimpy McCrutch, kız arkadaşını boğan, daha önce Henry Gale olarak tanınan sanatçıyı koruyor ve o kız diktatör olunca benim suçum oluyor. | Open Subtitles | أن الفنان المعروف سابقاً بـهنري جايل حاول أن يخنق صديقتك و الآن اللوم عليَّ عندما تأخذ السلاح |
Henry Gale denilen adama inanılabileceğini kimse bilemezdi. | Open Subtitles | لم يعرف احد اذا كان صحيح ان يصدقوا الرجل الي يقول انه هنري جايل |
Jack farkedileceğini umarak çizginin öbür tarafına geçti, böylece Henry Gale ile Walt'u takas etmeyi umuyordu. | Open Subtitles | ذهب جاك الى الخط الذي لا ينبغي ان يتجاوزه أبدا املا ان يقايض والت مقابل هنري جايل |
Melissa, Gail, beni dünyadaki en mutlu adam yapar mısınız? | Open Subtitles | ميليسا ، جايل ، اجعلوني اسعد رجل في العالم |
Yüzbaşı Stottlemeyer seni, halan Gail'e götürecek... ve ona Adrian'ı aramasını söyle. | Open Subtitles | النقيب ستوتلايمر سيأخذك الي العمه جايل |
- Onunla tartışma Gail; doktorunla. | Open Subtitles | لاتجادلي معها.. جايل.. اوامر الطبيب |
Gail sarhoş olmana çok kızacak. | Open Subtitles | جايل ستصبح عصبية جدا اذا راتك سكران |
Gail, olayı duyduk. | Open Subtitles | . جايل, لقد سمعنا عن اطلاق النار |
Kolunda Gayle, arkasında başkan var ve kampanyasına çuval çuval para akıyor. | Open Subtitles | لديه فرصة كبيرة. جايل ستكون إلى جانبه والرئيس في صفه. |
Dünya Ticaret Merkezi'nin inşasında kullanılan çeliği onaylayan şirket, Underwriters Laboratuarları'ndan, Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü'nden Frank Gayle'e yazdığı bir mektuptan alınmıştır. | Open Subtitles | من مختبرات الأندر رايتر، وهى الشركة التى صدقت على الفولاذ الذى إستعمل فى مركز التجارة العالمى فى رسالة إلى فرانك جايل من المعهد الوطنى للمعاييرِ والتقنية |
Hıncal Uluç'la ve Haşmet Babaoğlu iyi arkadaşlardı. | Open Subtitles | برايان بيكولو و جايل سايرز كانوا أعز أصدقاء |