Sonuna doğru zamanımızın çoğunu onu tutarak ve alnına yeni sargılar koyarak geçiriyorduk. | Open Subtitles | بالنهايه قد قضينا معظم أوقاتنا نسدها لتقف أو نضع ضمادة أخرى على جبهتها |
Evet, ama alnına tuttuğu tereyağı 18 sent değerinde. | Open Subtitles | و لكنها تضع على جبهتها ما قيمته 18 سنتاً من الزبدة |
alnında kırışıklar var. Çok ciddi. | Open Subtitles | لقد أظهرت بعض التجاعيد فس جبهتها إنني جادة |
Ve alnında ismi yazıyordu, bir gizem: | Open Subtitles | :و كان هناك اسم غامض مكتوب على جبهتها |
Alnı üzerindeki parmak izlerinden anladığımız kadarıyla yüzünü alevlerden koruyormuş. | Open Subtitles | نحن نعلم من خط اصابعها على جبهتها انها كانت تغطي وجهها خلال الحريق |
Güzel bir elbise giyer, şık bir ayakkabı giyer rujunu falan yapar, en sonunda alnını parlak bırakır. | Open Subtitles | انها ترتدي فستان جيد وأحذية رائعة و من ثمة تضع أحمرُ الشفاه وتترك جبهتها لامعة ؟ |
Ateşine baktım, Ateşi düşmüştü. | Open Subtitles | لمست جبهتها لم تعد حارة |
Tüm kremşanti saçına bulaştı, ve küçük hindistancevizi kutusu alnına yapıştı. | Open Subtitles | وجوزة الهند البلاستيكية الصغيرة خدشت جبهتها |
Emekli toplumunda bir yıl önce annesi saldırıya uğramış, ...alnına 20 dikiş atılmış. | Open Subtitles | لقد هوجمت والدته قبل عام في منزل تقاعدها ونجت من الحادثه بـ20 غرزة في جبهتها |
Oebra'nin alnına, 13 rakamının kazınmış olmasıydı. | Open Subtitles | جثة دبرا بها رقم 13 محفوراً علي جبهتها |
İşte o anda, başparmağımı havaya kaldırdım ve onun alnına koydum. | Open Subtitles | فجرحت إبهامي وقتها.. ومسحت به جبهتها.. |
"alnına şu gizemli ad yazılmıştı... | Open Subtitles | الاسم المكتوب على جبهتها كان لغزا |
Kurbanın saçı, hızla dönen aksa takılmış ve böylece kurban araca çekilmiş ve aks, kurbanın alnında, kafatası çeperinde ve beyninde delik açmış. | Open Subtitles | غزل عمود التسيير الداخلي بسرعة أمسك شعر الضحيّة وسحبها للداخل، ومِن ثمّ ثُقبت حفرة في جبهتها اليُسرى والعظمتان الجداريّتان وإلى دماغها، |
alnında, "hayır" dediği bir neon tabelası vardı. | Open Subtitles | لديها علامة مضيئه على جبهتها تقول لا |
alnında "karaktersiz gerzek" dövmesi olan da benim. - Hoşça kal. Yarın görüşürüz. | Open Subtitles | سأكون التي تلتصق على جبهتها الغنى . |
alnında sindoor ellerinde kına... | Open Subtitles | والحناء على يديها و (السيندور) على جبهتها |
Alnı, düzgünce kesilmiş bir ay. | Open Subtitles | جبهتها مثل قطعة من القمر |
Alnı mı çok büyük? | Open Subtitles | جبهتها كبيرة جداً؟ |
Sadece alnını yıkar mısın? Kolonya gibi bir şeyle. | Open Subtitles | فلتبللي جبهتها,بالكولونيا أو أي شيئ |
alnını da düzeltelim. | Open Subtitles | سوف أصلح جبهتها |
Ateşine bile bakmadın. | Open Subtitles | ! لم تتحسسي جبهتها حتى |
Shinjuku'da Alnından vurulduğuna emindim. | Open Subtitles | كنت متأكداً أنها أصيبت بطلق ناري في جبهتها في شينجيكو |
Böyle ürktüğü zaman Alnındaki kasları şişiyor. | TED | تنتفخ عضلات جبهتها عندما تجفل هكذا. |