Kızarıklıklar alnıma ve kafa derime yayıldıkça benden nasıl uzaklaştığını fark ettim. | Open Subtitles | عندما انتشر الطفح في جبهتي وفروة رأسي لاحظت حينها كم كنت تتفاداني |
alnıma işaret parmağımla "otjize"ye vurdum ve diz çöktüm. Parmağımla kuma dokundum, tatlı kokulu kırmızı toprağın içindeydi. | TED | مسحت الصبغة عن جبهتي بسبابتي وركعت، ولمست الرمال بإصبعي، مازجة بها الطين الأحمر المملوء برائحة العرق. |
Bir tüfek aldım ve onu doldurup, alnıma dayadım. | Open Subtitles | الآن ، حصلت على هذه البندقية التي حشوتها وضغطتها على جبهتي |
Alnımda bir sivilce var ve hissettiğim gibi görünmeye başladım. | Open Subtitles | لدي لاصقه على جبهتي و بدأت أحس بما أشعر به |
Ama o sırada deli gibi ter döktüğüm için silah Alnımdan kaymış ve beni ıskalamıştı. | Open Subtitles | لكني كنت أتعرق كثيراً، الرصاصة مرت من جبهتي وأخطأتني |
Sanki o hıyarın kıçına alnımı çarpıp yere sermemişim gibi. | Open Subtitles | انها ليست مثل طرقت أن وخز خارج بالهجوم جبهتي في مؤخرته. |
Kol ve bacaklarım kısa ve akondroplazi yüz özelliklerine sahibim, alnım ve burnum. | TED | لدي أطراف قصيرة وملامح وجه أوكندروبلاستية، جبهتي وأنفي. |
alnımdaki yara izi yüzünden artık motosiklete binmiyorum. | Open Subtitles | الندبة تلك التي على جبهتي هذه هي سبب عدم ركوبي للدراجات النارية |
Sağlık bakanlığının uyarısı alnıma dövmeyle yazılmalı. | Open Subtitles | ويجب أن يدق جرّاحي الجيش وشم كبير على جبهتي |
Nezleyim ve titriyorum. Ateşim var, alnıma bak. | Open Subtitles | أنا أحس برطوبة وصداع مع حالة برد لدي حمى ، تحسس جبهتي |
Nezleyim ve titriyorum. Ateşim var, alnıma bak. | Open Subtitles | أنا أحس برطوبة وصداع مع حالة برد لدي حمى ، تحسس جبهتي |
Denediğimde, mahallemizdeki çocuklar alnıma balgam atarlardı. | Open Subtitles | كلما حاولت اللعب، كان الاطفال في الحي يقومون بالبصق على جبهتي |
Herhalde alnıma doğal parlaklığını kazandırsın diye sürmedim onu. | Open Subtitles | حسنا، بالتأكيد لم يكن من اللمعان الطبيعي في جبهتي |
alnıma mı yazsaydım? | Open Subtitles | لماذا ؟ أتريدني أن أدون اسمي على جبهتي ؟ |
Alnımda "Siyahların Ulusal Sözcüsü" mü yazıyor? | Open Subtitles | هل لدي طابع على جبهتي يقول المتحدث الرسمي عن حالة الناس السود ؟ |
Ailem Hindistan geldiği için belki ben de. Alnımda taşımak zorunda olduğum bir leke mi yani? | Open Subtitles | وذلك لأن عائلتي تأتي من الهند لدي نقطة على جبهتي لبسها؟ |
Eğer kayışı, Alnımdan geçirebilirsem görürüm tabii. | Open Subtitles | إذا تمكنت من لف الرباط حول جبهتي |
Alnımdan sıcak yerlerim de var! | Open Subtitles | عندي ما هو أكثر حرارة من جبهتي |
Bir keresinde ona alnımı öptürdüm ve sonrasında 'Sana zevk verdim mi? | Open Subtitles | في أحدى المرات قام بتقبيل جبهتي وهمس قائلاً: |
Annem ateşimi ölçmek için alnımı öperdi. | Open Subtitles | اعتادت أمّي تقبيل جبهتي عندما أخذت درجة حرارتي. |
Umarım bu saç rengim, dudaklarım, alnım, burnum ya da dişlerimle alâkalı bir şaka değildir. | Open Subtitles | أتمنى ان هذا ليس بسبب لون شعري و شفاهي و جبهتي و أنفي و أسناني |
- alnımdaki sivilcenin icabına bakabilirsin değil mi? | Open Subtitles | -هل يمكنك أن تعتني بهذا العيب في جبهتي ؟ |
"Gökteki ayı da anlıma." | Open Subtitles | "والقمر على جبهتي". |