Ve bir müzisyenin kendi tarihini bilmesini Çok fazla önemli olduğuna inanıyorum -- bir insan için de, bir ülke için de, insanlar için de bu önemli. | TED | وأعتقد أن معرفة تاريخك كموسيقي هو أمر مهم جداً إنه مهم كشخص، إنه مهم كبلد، وإنه مهم كشعب. |
Bu Çok garip. Seçimden sonraki gündü. | Open Subtitles | هذا غريب جداً إنه اليوم التالي للانتخابات |
Bu İtalyan yemeği Çok lezzetli. Meksika yemeği gibi. | Open Subtitles | هذا الطعام الايطالي مذاقه رائع جداً إنه يشبه الطعام المكسيكي |
O dizi Çok komik. | Open Subtitles | هذا البرنامج مضحك جداً, إنه يذكرني بنفسي وبأصدقائي |
Emin değilim, ama Çok sinir. Kesinlikle MGB ajanı. | Open Subtitles | لكنه مزعج جداً إنه بالتأكيد عميل للمخابرات |
- Çok soğuk. - O kadar soğuk değil anne. | Open Subtitles | إنه بارد جداً إنه ليس بتلك البرودة يا أمي |
Çok kötü. Yaramaz mı yoksa kibar mı olacağımı seçmemişti. | Open Subtitles | سيء جداً , إنه لم يقرر بعد هل يريدني لطيفة أم شقية |
Sana biraz süt vereceğiz. Ufaklık Çok tatlı beni duygulandırıyor. | Open Subtitles | ذلك الرجل الصغيرِ لطيف جداً إنه سيجعلني أبكي |
Bu gördüğün, Haiti malı. Çok sert bir maldır, dostum. | Open Subtitles | خذ هذا الدواء إنه دواء قوي جداً إنه مصنوع من النباتات |
O akıl hastası falan değil. Çok tatlı ve Çok özel bir delikanlı. | Open Subtitles | إنه ليس مريضاً نفسيّاً إنه ظريفٌ جداً إنه ولدٌ مميز جداً |
Bu Çok aptalca, O sadece bir peruktaki Garth Brooks. | Open Subtitles | هذا غبي جداً إنه فقط مثل المطرب غارث بروكس بشعر مستعار |
Uzun süredir buralarda. Bu Çok garip. Seçimden sonraki gündü. | Open Subtitles | هذا غريب جداً إنه اليوم التالي للانتخابات |
Bu bal, Çok nadir bulunan bir baldır. Hayatî enerji içerir, Çok faydalıdır. | Open Subtitles | العسل نادراً جداً إنه يغّذي الجسم بطاقة حيوية ومفيدة |
En küçük kartallardan biridir ve bir güvercinden Çok da büyük değildir. | Open Subtitles | إنه أيضاً صغير جداً إنه بين أصغر العقبان حيث لا يكبر عن الحمامة |
Farkındayım. Çok sinir bozucu, değil mi? Aslında tam olarak erkek arkadaşım değil. | Open Subtitles | أعرف ، هذا مزعج جداً إنه ليس حبيبي بالفعل |
Ama oldukça tehlikeli. Daha önümüzde Çok yol var. | Open Subtitles | . ولكنه أمر خطير جداً . إنه وسيلة بعيده للغايه |
Çok sıkı, Çok yetişkin, ve bodrumdaki bir partiye gidiyor. | Open Subtitles | إنه ضيق جداً إنه ناضج جداً وهي ذاهبه لحفلة في قبو |
Çok nadir oldukları içindir Aptal oldukları için tehlikesizdirler | Open Subtitles | ذلك لأن الشنقب نادراً جداً إنه ليس خطير لأنه فى غاية الغباء |
Her ne ise, ona bakamıyorsun bile çünkü seni Çok korkutuyor tıpkı bu mektubun içindekiler gibi, değil mi? | Open Subtitles | أشياء لا يمكنك أن تنظر حتى إليها لأنها تخيفك جداً إنه نفس الشيء في الرسالة؟ |
Öyle mi? Çok güzeller. Hayatımda gördüğüm en güzel şeyler. | Open Subtitles | إنه جميل جداً إنه أجمل شيء أراه في حياتي |