Ne olursa olsun, bu Senin için çok fazla. | Open Subtitles | أياً كانت هذه العملية فهي كبيرة جداً عليك |
Senin için çok endişeleniyoruz, o yüzden hemen bizi ara, tamam mı? | Open Subtitles | نحن قلقون جداً عليك لِذا عاود الأتصال بنا, حسناً؟ |
Ortalık karıştığında Senin için çok endişelenmiştim. | Open Subtitles | كنت قلقاً جداً عليك عندما تأزمت الأمر حول تهريبكِ |
sana çok sinirlendim ve seni yok farzetmeye başladım. | Open Subtitles | كنت غاضباً جداً عليك لأنك اضطررت ألا تتواجد |
Umarım Emma sana çok fazla zorluk çıkartmıyordur. | Open Subtitles | يا , l يَتمنّى إيما لا تَجْعلُها صعب جداً عليك. |
Bunun senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum, fakat fazla vaktimiz yok. | Open Subtitles | أعلم أن هذا صعبُ جداً عليك ولكن ليس لدينا الكثير من الوقت. |
Onun birini incittiğini biliyordunuz... ve bunun sizin için ne kadar zor olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | علمت أنه أذى شخصاً، واستطيع تصور أن ذلك كان صعباً جداً عليك |
- Ben hâlâ Senin için çok genç diyorum. - Çok zayıf olmasından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | مازلت أقول بأنّها صغيرة جداً عليك .ولا أقصد نحافتها |
Benim için yaptığın onca şeyden sonra Senin için çok zor olur. | Open Subtitles | سيكون ذلك قاسياً جداً عليك بعد كل ما فعلته لي |
- Senin için çok sert. - Hayır, gerçekten güzeldi. | Open Subtitles | . قوى جداً عليك - . لا , لقد كان هذا جيداً حقاً - |
- Senin için çok sert. - Hayır, gerçekten güzeldi. | Open Subtitles | . قوى جداً عليك - . لا , لقد كان هذا جيداً حقاً - |
Bunun Senin için çok zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا كان صعباً جداً عليك |
Senin için çok karmasik bir tecrübe olmali... | Open Subtitles | لا بد أنها كانت.. تجربة معقدة جداً عليك |
- Senin için çok endişelendik. - Ben iyiyim. | Open Subtitles | مكانٍ ما في البحر, كنّا قلقين جداً عليك - لا تقلقي أنا بخير - |
Lauren Senin için çok endişelendi. Bir yerlerde bir ağaca filan mı çarptın? | Open Subtitles | (لورين) كانت قلقة جداً عليك قد تكون دخلت في شجرة في مكانٍ ما |
Senin için çok endişelendim. | Open Subtitles | أنا آسفه لقد كنت قلقة جداً عليك. |
Mavi gözlerinle birlikte sana çok yakışmış. | Open Subtitles | إنه مناسب جداً عليك مع عينيك الزرقاوين |
- Bu sana çok yakışmış. | Open Subtitles | انه يبدوا رائع جداً عليك |
- Elbette ne düşündüğünü umursuyoruz ve bunun senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum ama bu olabilecek en iyi çözüm. | Open Subtitles | - يا حبيبي، بالطبع نهتم لرأيك - وأعلم أنّ هذا الأمر صعبٌ جداً عليك لكنّ هذا هو الخيار الأفضل |
Senin için ne kadar zor bir durum olduğunun farkındayım ama Hassan'ın kızının kurban edilmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | أدرك أن هذا كان صعباً جداً عليك لكن ابنة (حسان) كانت تضحية ضرورية |