Bu benim için çok önemliydi. Eğer inanacak birşey bulamazsanız, nasıl karar verirsiniz? | Open Subtitles | هذا مهم جداً لأنه إن لم يكن لديك دافع، فأين قضيتك، أليس كذلك؟ |
Pizza alamadığı için çok üzgün... ve ben aldım. | Open Subtitles | إنـهُ حزين جداً لأنه لايملك بيتزا وأنا أملك |
Joey evi kaybettiği için çok üzgün | Open Subtitles | جوى حزين جداً لأنه لم يحصل على ذلك المنزل |
Susan olayı oldukça üzücüydü çünkü bu Judith'in bizi etkileme kabiliyetini ortaya koydu. | Open Subtitles | تلك الحادثة مع سوزان كانت مقلقة جداً لأنه أثبت قدرة جوديث بالتحكم فينا |
Doğrusu, hayatta kaldığı için çok şanslı. | Open Subtitles | إنه محظوظ جداً لأنه لا يزال علي قيد الحياة |
Babası, burssuz onu okula gönderemediği için çok üzgündü. | Open Subtitles | ابوها كن غاضباً جداً لأنه لم يستطع ان يبقيها في تلك الجامعة من غير المنحة. |
Harley'yi Çok özlüyorum ama seni buraya getirdiği için çok mutluyum. | Open Subtitles | أتعلمين أنا أفتقد هارلى طوال الوقت و لكنى سعيده جداً لأنه أحضرك إلى هنا |
Artık apartman dairesinde tıkalı kalmadığı için çok heyecanlı. | Open Subtitles | هو سعيد جداً لأنه لن يكون محبوساً في شقّة بعد الآن |
Çocuklarımızı sürekli fondü yiyen tiplere dönüştürmediğimiz için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسرورة جداً لأنه ليس علينا تحويل أولادنا إلى متناولي الجبنة الذائبة |
Sarah, kampanyam yüzünden politik fişekler arasında kaldığın ve senin hatan olmayan birşey yüzünden kişisel bir bedel ödediğin için çok üzgünüm. | Open Subtitles | سارة " أنا آسفة جداً لأنه بسبب حملتي " علقتِ في هذه العاصفة السياسية وأضطررتِ أن تدفعِ ثمن ذلك شخصياً |
Başkan o kadar çocuğun içinde beni kucağına aldığı için çok gururlanırdı. | Open Subtitles | - أجل - لقد كان فخوراً جداً لأنه من بين كل الأطفال الرئيس قد إختارني |
Hâlâ daha sana sahip olduğum için çok şanslıyım, CJ7. | Open Subtitles | أنا محظوظ جداً "لأنه يوجد لدى "سي جي 7 |
Bu olayın bir parçası olduğu için çok seviniyor ve bense kendi kendime "Ona neden söylemedim ki? | Open Subtitles | بخصوص لم أخبره بأي شيء ، و... أنه حقاً سعيد جداً لأنه سيكون جزئاً من ذلك الشيء بأكمله و الآن أقول لنفسي ، لماذا لم أخبره ؟ |
- Öyle yaparsam Patrick parayı kaybedeceği için çok kızar. | Open Subtitles | إن فعلت ذلك، سيغضب (باتريك) جداً لأنه خسر الأموال. |
Seninle bu şekilde açık konuşabildiğim için gerçekten Çok mutluyum. | Open Subtitles | إنني سعيدة جداً لأنه أتيح لي الكلام بهذه الطريقة معك |
Keşke kulağa bu kadar kötü gelmeseydi. Çok akılda kalıcı. Hayır! | Open Subtitles | أتمنى لو لم أبدو شريرة جداً لأنه جذاب جداً |
Ama bu Çok, Çok özel çünkü, eğer sen de görebiliyorsan... bütün ayarlar 11'e kadar gidiyor. | Open Subtitles | ولكنه متميز جداً لأنه كما ترى, كل الأرقام مضبوطة على11. |
Bu oldukça garip, çünkü yaklaşık 20 yıl önce genomu araştırmaya başladıklarında, muhtemelen yüz bin adet gen barındıracağını düşündüler. | TED | وهي متباينة جداً لأنه منذ حوالي 20 سنة عندما بدؤوا باكتشاف الجينات اعتقدوا أنها على الأغلب ستكون حوالي 100 ألف جين. |
çünkü işini sadece benimle paylaşıyor. | Open Subtitles | إنها غيورة جداً لأنه يتحدث فقط لي عن عمله |