| Öyle bile olsa ölümünden bazı şeyleri sorumlu tutuyor çok güçIü bir adamdı. | Open Subtitles | أحيانا كانت تتساءل إن كان مات بالحرب مؤتة مؤلمة لقد كان قوي جداّ |
| Bu elimizdeki en geniş orman parçası. Gerçekten çok büyük ve geniş bir alan. | TED | التي تضم اكبر قطعة من الغابة لدينا. انها ضخمة, منطقة كبيرة جداّ. |
| çok az planlı yangın yapıyoruz ve yaz mevsimlerini mega yangınlardan tüten dumanı soluyarak geçiriyoruz. | TED | نصنع القليل جداّ من الحرائق القابلة للسيطرة ونستمر باستنشاق الدخان في الصيف من الحرائق الهائلة |
| Fotoğraflarda çok ilginç insanları görebilirsin. | Open Subtitles | وتجد البعض منهم يثيرون أهتمام الناس جداّ |
| Unutmayın, borsa anlık endüstriyel durumu yansıtır ama kapital hala çok yüksek ve diğer ülkeler hala alıyor, İsviçre alıyor. | Open Subtitles | تذكروا أن السوق يعكس الحالة الصناعية التي لا تزال سليمة السيولة ما تزال عالية جداّ والبلدان الأخرى تتقدم |
| Ne kadar param olduğu önemli değildi. Liste çok fazla uzundu. | Open Subtitles | لم يهم كم أملك من مالاً كانت اللائحة طويلة جداّ |
| O çok sıkı birisi Bende yetenek olup olmadığına bakacak. | Open Subtitles | صاحب الورشة هذا صارمٌ جداّ وسيرى إن كان لديّ موهبة أم لا |
| Ve yine de bir dizayn seçtik. çok gelişmiş ileri bir dizayn. | Open Subtitles | وعلى الرغم من اننا اخترنا تصميم متقدم جداّ |
| Kızlar Derneği'nin başkanı ve çok zeki bir kızdı. | Open Subtitles | طلبة أذكياء , مرفهيـن , لديهم مبادىء وهى فتـاة حـادة جداّ |
| çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متوتر جداّ تقيأت ثم أبتلعت ما تقيأته |
| Şu anki hayatım, asker olduğum zamanlardaki hayatımdan çok daha iyi. | Open Subtitles | أني لدي الآن حياة مختلفة جداّ عن الحياة السابقة عندما كنت قائداً |
| Yapılacak pis bir şey olunca çok işe yarıyor. | Open Subtitles | إنّه مفيد جداّ عندما تريد أن تقوم بعمل قذر |
| Efendim, çocuklara çok büyük bir bağış yaptınız. | Open Subtitles | سيدي، لقد تبرّعت كثيراّ جداّ لهؤلاء الأطفال شكرا لك |
| Karım bende, istediğinde çok acımasız bir kadin olabilicek izlenimi yarattı. | Open Subtitles | لقد اكتسفت ان زوجتى من الممكن ان تكون سيدة قاسية جداّ عندما تريد |
| çok tehlikeli. Kontrol edilemez. | Open Subtitles | إنه أمر خطير للغاية , و جامح جداّ ليُسَيْطر عليه |
| Birbirimizi çok seviyoruz bu yüzden beraber ölmek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نحب بعضنا جداّ لذا نود أن نموت سوياً |
| - Sherry tekrar kaçacak ve çok geç olacak. | Open Subtitles | أنها ستهرب مجدداً، وسيصبح الوقت متأخراً جداّ |
| Ama söyleyeceklerim çok da olumlu şeyler değil, tamam mı? | Open Subtitles | إذن , أنا لن أقول أي شيء ان لم يكن متأكد جداّ , حسناَ ؟ |
| Ama çiçek hastalığının yok edilmesi zordu, çok, çok zordu. | TED | و لكن القضاء على مرض الجدري ، كان صعبا ! كان صعبا جداّ |
| Yavaş ilerleyen bir süreç ve çok pahalı ve bu sürecin çıktısı "elektronik devre kartları" çeşitli nedenlerle sınırlandırılmış. | TED | إذا هي عملية بطيئة جداّ ومكلفة جداّ، ونتيجة تلك العملية، أساسا، لوحات دوائر إلكترونية، هي محدودة في جميع الطرق المثيرة للاهتمام. |