Bildiğiniz gibi İnanç ve Adalet Yasası benim için çok önemli. | Open Subtitles | كما تعلمون جميعكم قانون العدالة والمعتقدات انه قريب جدا من قلبي |
Aslında bitki proteinini hayvan proteinine çevirmek için çok verimli ve 3. Dünya ülkelerine bir ganimet. | TED | انها في الواقع تحويل فعال جدا من البروتينات النباتية في الحيوان انها هبة من السماء إلى العالم الثالث. |
İşi bitirmemize bu kadar kalmıştı ama sen hepimizi mahvettin! | Open Subtitles | لقد كنا قريبون جدا من إعتقاله ولقد أفسدت كل شىء |
Geçmiş adına çok daha fazlası var ve bunları sonsuza kadar kaybolmadan kurtarabilecek beceride çok az insan var. | TED | هناك الكثير من الماضي، وعدد قليل جدا من الأشخاص ذوي المهارات لينقذوه قبل أن تختفي تلك الأشياء للأبد. |
Yani, belki de yeterince iyi aramıyoruz ve buna ayırdığımız bütçe de çok küçük. | TED | أعني، كبداية، نحن لا نبحث بتلك الجدية. ونحن نصرف القليل جدا من المال على ذلك. |
Sosisimin balina köpekbalıklarının yakınında olması fikri beni çok endişelendiriyor. | Open Subtitles | أنا قلق جدا من الحوم حول تلك الأسماك حقا |
Dylan, bu öğleden sonra gördüğüm bir kadın otel odasında ölü yatıyor çünkü Cam ve ben bir şeye çok fazla yaklaştık. | Open Subtitles | يا ديلان، امرأة رأيتها بعد ظهر هذا اليوم, كاذبه وجدت ميته في غرفة الفندق لأنى وكام كنا قريبين جدا من شيء ما. |
Kudüs'e çok yakın olan Wallajeh adlı bir köyde, halk Budrus'a çok benzeyen bir vaziyetle karşı karşıya kaldılar. | TED | في قرية تدعى ولاجه، التي تقع قريبة جدا من القدس ، وكان المجتمع يواجه محنة مشابهة جدا لبدرس. |
Süper kahraman kostümünüze girmek ve onun yüksekliğine uçmak için harcayacağınız her saniyede, başı kaldırıma o kadar daha yaklaşır! | TED | كل ثانية تضيعها بالتغيير الى زي البطل الخارق الذي لك و الطيران الى ارتفاعها رأسها اصبح قريبا جدا من الرصيف |
Çok, çok az insan gerçekten ofiste uzun ve bölünmemiş bir zaman geçiriyor. | TED | قليل جدا من الناس يقومون بأعمال باعمال لفترات طويله دون إنقطاع في المكتب |
Aklımıza bu fikrin gelmesinin ardından, bir prototip geliştirmek için çok uzun bir çalışma süresi başladı. | TED | بعد تلك اللحظة من الإلهام، جاء وقت طويل جدا من الجهد لتطوير نموذج أولي. |
İleri seviye egzersiz programını böldüğüm için çok kızmıştı. | TED | وكانت مستاءة جدا من ان كنت قد أخرتها من التدريب المتقدم. |
Onunla karısı ilgileniyordu ama Gonta, savaşa katılamadığı için çok kızgındı. | Open Subtitles | زوجته كانت تعتني به لكنه كان غاضبا جدا من انه لا يستطيع المشاركة بالقتال |
Hey, annenlere olanlar için çok üzgünüm. ama bize yardım edemezmisin ? | Open Subtitles | انظر, أنا متأسفة جدا من أجل والديك, ولكن ألا تستطيع المساعدة؟ |
Şimdi, bizden bu kadar uzakta, alışkın olduğumuz herşeyden bu kadar farklı, bu kadar yabancı bir ortam hakkında nasıl bilgimiz olabilir? | TED | حسنا كيف تسنى لنا معرفة بيئة مكان بهذا القدر الهائل من البعد.. ومختلف كثيرا وغريب جدا من كل شيء تعودنا عليه؟ |
O halde bu kadar yolu boşuna gelmişsiniz. | Open Subtitles | إذن فقد حضرت من رحله طويله جدا من أجل لا شئ |
Roma İmparatorluğu daha önce hiç bu kadar zayıf olmamıştı. | Open Subtitles | الإمبراطورية الرومانية لم تكن ضعيفه جدا من قبل. |
O zaman senin adına çok sevindim. Oğlumuzun ölümüne neden olan kızın acını hafifletmesine çok sevindim. | Open Subtitles | انا سعيدة جدا من اجلك انا سعيدة لأن الفتاة التي كانت سبب وفاة ولدنا |
Hayır, söylemeye çalıştığım şey bunun harika bir şey olduğu, ve senin adına çok mutlu olduğum. | Open Subtitles | ما أحاولُ قولهُ، أنّ ذلك رائع، و أنا سعيدٌ جدا من أجلك. |
Ama Böbrek yetmezliğine de çok az kalmış. | Open Subtitles | ولكنها في حاله قريبه جدا من الفشل الكلوي |
Evlerdeki plastik şeyler beni çok duygulandırır. Özellikle de plastik kaplar. | Open Subtitles | أصبح حسّاس جدا من البلاستيك البيتي أنا بشكل خاص مولع بعلب الطعام |
Üçüncüsü. çok fazla bilgi? | TED | الفرضية الثالثة، هل هناك الكثير جدا من المعلومات؟ |
Peder Matt'e çok kızmıştınız. Ona nasıl baktığınızı gördüm. | Open Subtitles | لقد كنتَ غاضبا جدا من الأب مات لقد رأيت الطريقة التي تنظر إليه بها |
Yaşlanmaktan o kadar korkuyoruz ki, mani olmak için elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | نخاف جدا من التقدم في العمر نفعل كل مافي وسعنا لكي نتجبنه |
Ve gerçekten çok çok az şey vardır ki hemen o anda cevap verilmelerine gerek olsun. | TED | وهناك قليل جدا جدا من الامور العاجله التي يجب ان تحدث , و تحتاج لإجابه في لحظتها. |