Çünkü o, bizim hapishane duvarlarına resim çizen yanımıza hitap ediyor. | Open Subtitles | لحديثه للجانب الذي يُصر بداخلنا على أن يرسم على جدران السجون |
Artık bunu görebiliriz: Alhambra'nın duvarlarına gri dönüyoruz. | TED | يمكن لنا الآن أن نرى ذلك: لنعد إلى جدران قصر الحمراء. |
duvarların arkasındaki kişileri tamamen farklı bir şekilde görüyordum. | TED | رأيت هؤلاء الأشخاص خلف جدران السجون بطريقة مختلفة تماماً. |
Sadece bu binanın duvarına onun adına bir yıldız yaptırmayacağım. | Open Subtitles | أنا فقط لا إحياء ذكرى له على جدران هذا المبنى. |
Başkan Harding Süiti. Odanın her iki duvarını elden geçirdiklerini bilirim. | Open Subtitles | جناح الرئيس المحصن اعرفه كما لو انى المس جدران الغرفه |
Robot teknolojisi fabrika duvarlarından dışarı çıkıyor. | TED | لم تعد تكنولوجيا الروبوتات محصورة في جدران المصانع. |
Radyasyon sınır duvarının 100 metre ötesindeki bir sitede doğmuş. | Open Subtitles | ولدت فى مبنى على بعد مائةُ مترِ من جدران الحدود |
Tuğladan duvarları bu gezegenin üzerine yıktığımız bütün sorunlar olarak düşünün. | TED | تصور جدران الطوب هي جميع المشاكل التي سببناها على هذا الكوكب. |
Eğer ana kavşağın sağ köşesinin hemen önündeki konferans merkezine giderseniz her köşede, geçiş yeri olmayan dört tane duvar göreceksiniz. | TED | اذا ذهبت الى الزاوية اليمنى عند تقاطع رئيسي أمام مركز المؤتمرات هذا، سترى تقاطع مع أربعة جدران فارغة في كل زاوية. |
Kulüp evimizin duvarlarına asmak için o resimleri yapıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نرسم تلك الصور ذ لتغطية جدران نادينا. |
Kimsenin orasını tutup hareket çektiğini görmüyorum ya da tuvalet duvarlarına ağza alınmaz şekillerde resimlerini çizdiklerini. | Open Subtitles | أنتم تعلمون الرسم و الكتابة على جدران الحمامات برسوم و كتابات لا أخلاقية |
"Umduğunuz mu Bulduğunuz mu"yu piramit duvarlarına Antik Mısırlılar kazımıştı! | Open Subtitles | ماذا تتصورين عندما تنظرين الى جدران الاهرامات |
Eski Roma adetinde, ölüler asla duvarların içine gömülmezdi. | TED | تماشيا مع العادة الرومانية القديمة، التي لم تكن تدفن الموتى داخل جدران المدينه. |
Bu saha arkası çitleri, yeni duvarların yapımında kullanılan kalıcı bir özellik haline geldi. | TED | وأصبحت هذه الدعائم علامة بارزة في بناء جدران جديدة. |
Liderlerimizin taşaklarını müzenin duvarına asacaklar. | Open Subtitles | سيقومون بتعليق خُصى زعمائنا على جدران متحف |
Soketleri mi zorluyorsun yoksa güvenlik duvarını mı? | Open Subtitles | ابحثي عن المداخل في جدران الحماية ذاتها جدران الحماية،، أنت؟ |
Lobi duvarlarından biri için Japon animasyonlarından uyarlanmış büyük boy bir tablo yapacak,. | Open Subtitles | سيقوم برسم لوحات كبيرة لأحد جدران الردهة |
Mağara duvarının üstündeki sekizgen deliği hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر الفتحة الثمانية الأضلاع أو التثليم تلك التى كانت بأحد جدران الكهف؟ |
Her birinde bilgisayar bile var. Hatta ses geçirmez duvarları var. | Open Subtitles | لديهم حتى جهاز كمبيوتر لكل منهم وحتى عندهم جدران ضد الصوت |
Dört duvar ve bir tuvalet nasıl yardımcı olabilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكن لاربعة جدران وحمام يمكن ان يساعد هذا ؟ |
Biz oradaydık arkamızda Thapsus'un surları ve babanız tam buradaydı. | Open Subtitles | هذا نحن و جدران ثابسس خلفنا و كان والدكما هنا |
Evet, bazı otellerde duvarlarda büyük aynalar var. | Open Subtitles | نعم، يوجد هناك غرف فندقية بها جدران ملصوق عليها مرايا |
Pek çoğu için yuva, dört köşesi duvardan ibarettir. | Open Subtitles | و لأغلب الناس عبارة عن أربعة جدران و سجادة ترحيب على الباب. |
En az iki ay içinde... Viyana surlarına ulaşırız. | Open Subtitles | وخلال أقل من شهرين, سنصل إلى جدران فيينا |
Gökkubbeden çatısı olan, yeryüzünü duvarlarla sınırlamayan yere. | Open Subtitles | حيث لا سقف عدا السماء حيث لا جدران إلى آخر أطراف الأرض |
Şu anda güvenlik duvarlarımı aşmaya çalışan bir ekip var. | Open Subtitles | هناك فريق للمعلومات يحاول اختراق جدران الحماية الخاصة بي بينما نحن نتكلم |
Bana mahallemizin duvarlarını hikayemi anlatmamız için nasıl bir tual gibi kullanacağımı öğretti... | Open Subtitles | الان، لقد علمني استخدام جدران باريو كما الوحة زيتية ي تخبر قصتك وقصتك |