İkinci sebep ise şu, bence evrenle ilgili yeni bir şey keşfetmek istediğinizde evrene yeni bir açıdan bakmanız gerekir. | TED | ولكن رقم اثنين، أنا أؤمن أنهُ إن أردت اكتشاف شيء جديد بخصوص الفضاء، لابد أن تنظر إلى الفضاء، بطريقةٍ جديدةٍ. |
kütüphane yavaşça yok oldu. Başa geçen her yeni yönetici kütüphanenin içeriğinden gururlanmak yerine onu bir tehdit olarak gördüler. | TED | نظرت كل مجموعةٍ جديدةٍ من الحكام إلى محتوياتها على أنها تهديد بدلًا من مصدرٍ للفخر. |
yeni hiçbir fikir bulamıyordum. | TED | لم أكن قادرًا على جلب أي أفكارٍ جديدةٍ وتعبت من التفكير. |
Eğer yeni bir imkan ya da tehlike olursa arılar sosyal yapılarını bir gecede değiştiremezler. | TED | وعند توافر فرصةٍ جديدةٍ أو خطرٍ داهمٍ، فلا يسع النحل إعادة هيكلة النظام في ليلة واحدة. |
belki yeni ilaçlar, yepyeni ulaşım araçları yeni iletişim yolları, sürdürülebilir ekonomiler, hatta huzurlu bir dünya. | TED | ربما أدوية جديدة، أو وسائل مواصلات جديدة، أو طرقٍ جديدةٍ للتواصل، أو اقتصادات مستدامة وربما حتى عالم سلمي. |
Ve görsel bir yaratıcı olarak, benim için zorluklardan biri tanıdık olanı yeni ve ilgi çekici bir yolla sunmaktır. | TED | وأحدُ التحدياتِ التي واجهتني في مهنتي هيَ محاولةُ تقديمِ شيءٍ مألوفٍ بطريقةٍ جديدةٍ مثيرةٍ للاهتمام. |
Ama eğer işlevi olan bir şeye sahipseniz, ve gerçekten ucuzsa, insanlar onu bir araya getirerek yeni şeyler üretmenin yollarını bulacaktır. | TED | لكن إن وجد شيئٌ ما وكان لديه وظيفةً و كان فعلاً رخيص الثمن، فالناس سيتوصلون لتجميعه بطرقٍ جديدةٍ لصنع أشياءٍ جديدةٍ. |
Kocasıyla yeni bir hayat yaşamayı taahhüt etmiş ve bu hayata dair anlamlı bir şey yaşamak istiyor. | Open Subtitles | لقد التزمت بحياةٍ جديدةٍ مع زوجها وتريد خوضَ تجربةٍ واحدةٍ ذات معنى في حياتها |
Bilinmeze doğru yol alırken denizaltının görevi deniz tabanını haritalamak ve bilim için yeni türleri aramak. | Open Subtitles | مهمة الغواصة، أثناء رحلتها عبر المجهول، تتمثل برسم قعر البحر والتقصي عن أيّ أنواعٍ جديدةٍ للعلم |
Görünüşe göre kendine yeni bir hobi edinmiş. | Open Subtitles | حسناً ،، يبدو أنهُ حصلَ على هوايةٍ جديدةٍ |
Hadi yeni bir dünyanın yeni ritimlerini üretelim. | Open Subtitles | هَلُمَّ بنا لإبتكار كلماتٍ جديدةٍ و قفياتٍ جديدةٍ |
Neyse, o da hayatında değişiklikler yapıyor. Yakında yeni bir iş de bulur. | Open Subtitles | على كلّ، ستمضي بحياتها هي الأخرى إذ ستحظى بوظيفةٍ جديدةٍ عمّا قريب |
İnsanlar her zaman yeni bir hayatın hayalini kurar ve bunu gerçekleştirebilirler mi? | Open Subtitles | هل يحلم البشر بحياةٍ جديدةٍ بالكامل؟ ويحققون ذلك الحلم؟ |
GLONASS ağa yeni bir istasyon , füzenin yörüngesini değiştirmek için sadece yeterli koordinatlar çarpık olabilir. | Open Subtitles | محطةٍ جديدةٍ في نظام الملاحة العالمي فمن الممكن أن تحرفَ في الإحداثيّاتِ بشكلٍ كافِ لتغيير مسار الصاروخ |
- Bazı yeni sloganlar deniyorum. - Biraz daha dene. | Open Subtitles | لقد كنتُ أحاولُ تجربةَ إشعاراتٍ جديدةٍ لا أكثر |
Bugün aramıza yeni bir arkadaş katılıyor. | Open Subtitles | لَدينا زميلة صفٍّ جديدةٍ بِدءاً من اليوم. |
Bu aslında benim için bir hediyeydi çünkü yaşama dair yeni bir düşünme şeklini öğrendiğimiz bir yolculuğa başlamış olduk. | TED | في الحقيقة لقد كان هذا ، بالنسبة لي ، بمثابة الهديّة، لأننا بدأنا رحلة لِتًعلُّم طريقةٍ جديدةٍ للتفكير بشأن الحياة . |
Yanlışlıkla "ilham penisi" yazdığı için özgeçmişinin yeni kopyasını çıkartmaya gitti. | Open Subtitles | إنه يقوم بطباعة نسخ ٍ جديدةٍ من سيرته الذاتية لأنه أخطأ في كتابة عبارة " شديد الملاحظة " |
yeni bir yıl. yeni bir hayat. | Open Subtitles | إنّها سنة جديدة، و تعبق بحياةٍ جديدةٍ. |
- Kızlar, yeni bir arabam oldu! | Open Subtitles | يارفيقات ،، حصلتُ على سيارةٍ جديدةٍ |