Bunun yaşam benzeri, ya da yeni bir yaşam formu değil de aynı şeyin tekrarlandığı başka bir versiyon | TED | وقد تعدى مسؤولياته ليقول أنه لا يدعي أن هذه مثل الحياة أو أنها نوع جديد من الحياة |
İleriyi düşünüyordu, bunların gerçekte nasıl yeni bir yaşam şekli oluşturacaklarını. | TED | كان يفكر بعيدا لكيفية نمو هذا في الواقع إلى نوع جديد من الحياة |
...boşluğa baş döndürücü bir sıçrama olan harika bir an vardır ve yeni bir yaşam biçimi haline sıçrar. | Open Subtitles | قفز فيها التطور قفزة مذهلة في الفراغ لينتقل إلى نوع جديد من الحياة |
yeni bir yaşam türü yaratmak için. | Open Subtitles | كانت تجربة لإنشاء نوع جديد من الحياة |
Çünkü yeni bir yaşam türü tarafından üretiliyordu. | Open Subtitles | لقد اُنتِجَ بواسطة نوع جديد من الحياة. |