Onlar için çok değerlisin, sana ihtiyaçları var. | Open Subtitles | أعني، إنّك مهمّ جدّاً بالنسبة لهما وهما بحاجتك |
Yani onun için çok üzücü, dehşet verici bir durum. | Open Subtitles | أعني.. مقرف! الأمر محزن جدّاً بالنسبة لها و بشعٌ كثيراً |
Kendiniz de bir gazi olduğunuz için sizin için çok anlamlı bir çalışma olmuştur. | Open Subtitles | و كان هذا مشروعاً هادفاً جدّاً بالنسبة لك لأنّك أصلاً محارب قديم |
Benim için çok üzücüydü. | Open Subtitles | كان موتها مؤلماً جدّاً بالنسبة إليّ |
Oyunca, benim için çok önemli, çok güçlü bir şeyi içinde tutuyor. | Open Subtitles | خبّأتُ بداخل الدّمية شيئاً قويٌ جدّاً، شيء مهمّ جدّاً... بالنسبة ليّ. |
Oyunca, benim için çok önemli, çok güçlü bir şeyi içinde tutuyor. | Open Subtitles | خبّأتُ بداخل الدّمية شيئاً قويٌ جدّاً، شيء مهمّ جدّاً... بالنسبة ليّ. |
Senin için çok özeldi, değil mi? | Open Subtitles | أكانت مميّزةً جدّاً بالنسبة لك؟ |
Senin için çok basit aslında. | Open Subtitles | الأمر كان بسيط جدّاً بالنسبة لكَ. |
Bütün bunlar onun için çok önemli. | Open Subtitles | هذا الأمر يبدو مهم جدّاً بالنسبة لها. |
Doakes'un ölümünün ardından burada kalmam benim için çok tehlikeli. | Open Subtitles | وبرحيل (دوكس)، بدأت أفكّر بأنّ الوضع خطير جدّاً بالنسبة لي هنا |
Saygının sizin için çok önemli olduğunu anlayabiliyorum, Bay King. | Open Subtitles | سيّد (كينغ)، أتفهّم أنّ الاحترام مهمّ جدّاً بالنسبة لك |
Benim için çok önemlisin. | Open Subtitles | أنتِ مهمة جدّاً بالنسبة لي يا (جولييت)... |