Daha 60 yaşındaydı. Kalp krizi için çok genç bir yaş. | Open Subtitles | لقد كان في الستين فقط، تعلم صغير جدّاً على الإصابة بنوبة قلبيّة |
Aramızdaki yaş farkını düşününce, kıçına şaplağı yemek için çok yaşlı sayılmazsın. | Open Subtitles | أتعرفين؟ بالنظر لفارق عمرينا لستِ كبيرةً جدّاً على صفع المؤخرة |
Gerçeklerle yüzleşmek için çok zayıf olduklarından diğer insanları incitmeleri beni rahatsız eder mi? | Open Subtitles | أيزعجني أنّ الناس يؤذون الآخرين لأنّهم ضعفاء جدّاً على مواجهة الحقيقة؟ |
Biliyorsun bunun için çok yaşlısın koç. | Open Subtitles | تعرف أنّك كبير جدّاً على ذلك، أيّها المدرب |
Ama ben oyuna gidemeyecek kadar yorgunum. | Open Subtitles | ولكنّني متعبة جدّاً على الذهاب للتحلية أو التسلية |
Bu yüzden diğer çocuklar için çok tehlikelidirler, ...ama esas olarak kendi canları için. | Open Subtitles | ذلك يجعلهم خطرون جدّاً على الآخرين، لكن بشكل رئيسي على أنفسهم. |
Daha önce söylediğim her şey için ve seni öyle tuttuğum için çok özür diliyorum. | Open Subtitles | أنا آسفه جدّاً على طريقة تحدّثي معكِ و على الطريقه الّتي أمسكتكِ بها |
Sizi temin ederim ki, şayet o kaza ile en ufak bir ilginiz varsa, 911'i aradığınız için çok pişman olacaksınız. | Open Subtitles | أؤكد لكم بأنه إذا كان لديك أي شيء ... عن كيفية التعامل مع هذا الحادث فسوف تندم جدّاً جدّاً على أنك إتصلت بالطواريء |
Bana bir dakika verebilir misin? Seni bu işin içine sürüklediğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | -هلّا أمهلتني دقيقة؟ -آسفة جدّاً على توريطك بهذا |
Beni kontrol etmesine müsaade ettiğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | وأنا آسف جدّاً على تركها تتحكّم بي |
- Çocuklar için çok zor, benim için de. Sil baştan, Paul gelmiş gibi oluyor. | Open Subtitles | هذا صعب جدّاً على الطفلين وصعب جدّاً عليّ، الأمر أشبه بوجود (بول) من جديد |
Hareket için çok erken diyorum sana! | Open Subtitles | الوقت مبكّر جدّاً على التحرّك! |
Lütfen buyurun, kaybınız için çok üzgünüm. | Open Subtitles | آسف جدّاً على فقيدك. |
Böldüğüm için çok üzgünüm. | Open Subtitles | متأسف جدّاً على هذا كنتَ تقول... |
Kızının adını Chesapeake koydu. Saçını bu kadar uzatmak için çok yaşlı. | Open Subtitles | {\pos(190,200)}،)سمّت ابنتها (تشيسبيك كبيرةٌ جدّاً على شعرٍ بهذا الطول، |
Hastaneden çıkmak Darren için çok zor olur. | Open Subtitles | -مغادرة المستشفى أمر صعب جدّاً على (دارين ). |
Bay... Bay Gold. Orada olanlar için çok üzgünüm. | Open Subtitles | سيّد (غولد)، أنا آسفٌ جدّاً على ما حدث فلمْ أكن أعرف أنّكما ما تزالان معاً |
O çocuk için çok endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقٌ جدّاً على ذلك الفتى |
Dikkatsizliğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | آسفٌ جدّاً على تهوّري |
Abel için çok endişeleniyorum. Gemma o çocuklarla ilgilenemez; | Open Subtitles | {\pos(192,210)} أنا قلقة جدّاً على (آيبل)، فلا يمكن لـ(جيما) أن تعتني بالطفلين |
Buraya kadar takip ettiğim için özür dilerim. Tek istediğim bana bir iki dakika vakit ayırmanızdır. | Open Subtitles | آسفة جدّاً على تتبّعي إياكما لكنّني آمل فقط أن تمنحاني دقائق من وقتكما |