ويكيبيديا

    "جدّه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • büyükbabası
        
    • Dedesi
        
    • dedesinin
        
    • büyükbabasının
        
    • Büyükbabasını
        
    • Dedesini
        
    • dedesisin
        
    • büyükbabasına
        
    • büyükbabasıyla
        
    Ondan önce babası yoğurt yapıyormuş hatta büyükbabası da krem peynir yaparmış. TED وكان أبوه يصنع الزبادي قبله، وقبل ذلك كان جدّه يصنع الجبن الكريمي.
    Evlat bu çocuk iyi yaşasın ve büyükbabası gibi olmasın diye. Open Subtitles بنيّ، إنّه حتى يعيش الطفل بهناء، وليس عليه أن يفعل مثل جدّه.
    Dedesi hasta olduğu için on yaşındaki bir çocuğun kalçasına iğne batıralım. Open Subtitles صحيح نثقب ورك طفل بالعاشرة لأنّه جدّه كان مريضاً
    Çünkü mermiyi yapan silah dükkânını bulduk onlar da mermiye büyük büyük büyük dedesinin küllerini koyduklarını söyledi. Open Subtitles لأنّنا وجدنا متجر الأسلحة الذي صنع الرصاصات، وكانت مملوءة برماد جدّه الأكبر.
    Galiba şu adam büyükbabasının mezarı üstünde amuda kalkıyor. Open Subtitles أظنّ ذاك الشاب يحتسي الخمر مقلوبًا فوق قبر جدّه.
    Büyükbabasını Nazilerden kurtaran bir kadını arıyor. Open Subtitles يبحث عن امرأة أنقذت جدّه من النازيين
    büyükbabası, İkinci Dünya Savaşı'nda amiralmiş. Open Subtitles جدّه كان أميرالاً أثناء الحرب العالمية الثانية.
    Kolyeyi, evlendikleri zaman büyükbabası büyükannesine hediye etmişti. Open Subtitles لقد كانت هديّة من جدّه لجدّته من الوقت الذي خطبها به،
    büyükbabası, Joshua Palmer... yetmiş beş yıl önce ailesiyle buraya yerleşmiştir. Open Subtitles جدّه "جوشوا بالمر" أتى بالعائلة إلى هنا منذ أكثر من 75 عاماً.
    Görünüşe göre mesajı büyükbabası göndermiş. Open Subtitles جليًّا أن الرسالة أُرسلت من قبل جدّه.
    Hastaneye ziyarete geldiğinde anlattığına göre yıllar önce McBreen ailesi Haven'da karaya vurunca büyükbabası tekneyi terk etmiş. Open Subtitles حسنٌ، ممّا أخبرني به خلال زياراته، تخلّى عنه جدّه عندما انتقلت عائلة (ماكبرين) إلى "هايفن" قبل سنوات
    Onun büyükbabası gözlerimizi neşterle açtı. Open Subtitles جدّه اقتلع أعيننا بمشرط.
    Dedesi kral yeni bir eş aldığı zaman neredeyse bir adam olmuştu. Open Subtitles كان قد أصبح رجلاً تقريباً، عندما اتخذّ جدّه لنفسه زوجة جديدة.
    Dedesi 29'da her şeyi bıraktı, paniğe kapıldı. Open Subtitles جدّه ترك كل شي في عام 1929 بسبب فزعه
    Mehmet, büyük Dedesi gibi, Fatih olsun. Osmanlı topraklarını genişletsin. Open Subtitles ‫آمل أن يصير (محمد) فاتحاً مثل جدّه‬ ‫ويوسّع حدود سلطنتنا‬
    Bana ömrü boyunca deniz kenarında, ...dedesinin Küba'dan göçmen olarak geldiğinde satın aldığı evde yaşamış olduğunu söyledi. Open Subtitles قال لي أن عاش قرب البحر طوال حياته في منزل اشتراه جدّه بعد عودته من كوبا.
    Anlaşılan geç vakitlere kadar çalışmış sonra da dedesinin yanına, eve gitmiş. Open Subtitles يبدو عمل لوقتٍ متأخر، ذهب لمنزل جدّه.
    Ben sadece büyükbabasının kravatını takan bir ortaokul öğrencisiyim. Open Subtitles أنا مجرّد تلميذ في الإعداديّة يضع ربطة عنق جدّه
    Bu da demek oluyor ki büyükbabasının mal varlığını dondurabilirim. Open Subtitles هذا يعني أني أستطيع تجميد ممتلكـات جدّه
    George Michael Büyükbabasını tavan arasına çıkarttı ve temizlenmesi için yardım etti. Open Subtitles سللّ (جورج مايكل) جدّه إلى السقيفة و ساعده على الأغتسال
    Dedesini çıldırtan buydu. Babası da karşı koyamadı aynı maraza. Open Subtitles فقد جدّه عقله، واستسلم والده لنفس العلّة
    Tabii farkında değil dedesisin diye oynarsın sanıyor. Open Subtitles لأنهم لم يخطر على باله ،بأنكَ ... بأنكَ جدّه ولن تريد أن تفعل ذلك
    Bir torunun büyükbabasına verebileceği en büyük hediye korunmadan seks yapmak isteyen ateşli bir üniversitelidir. Open Subtitles أعظم هديّة يمكن أن يمنحها حفيد إلى جدّه هي فتاة جامعية مثيرة تريد ممارسة الجنس معه دون وقاية قبل أن يموت
    Javi, büyükbabasıyla dalaşmayı sürdürüyor ve ben de onlar birlikte daha fazla zaman geçirsinler diye bazen ufak tefek işler uyduruyorum. Open Subtitles خافي يشاكس جدّه طوال الوقت، وأحياناً أقوم ببعض الواجبات بحيث يبقون معاً مدّة أطول

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد