Büyüler çok kullanışlı oldukları için haliyle oyuncular tarafından sıkça kullanılıyorlar. | Open Subtitles | لكنّ بطاقات السحر هامّة جدًّا في هذه اللّعبة، ولهذا يستهلكهن اللاعبون. |
İşe yarıyor çünkü bizler okuyucu olarak boşlukları doldurmada çok iyiyiz. | TED | إنها تؤثر لأننا كقراء بارعون جدًّا في تعبئة الفراغات. |
Yeni hafıza dosyaları almada ve onları saklamada çok iyi. | TED | إنّه جيّد جدًّا في تلقّي ملفّات ذاكرة جديدة. ومن ثَمَّ الاحتفاظ بها. |
Birisinin kahvesi çok köpüklü olmuş galiba? | Open Subtitles | شخص ما حصل على رغوة كثيرة جدًّا في قهوتهم باللّبن ؟ |
çok pozitif bir bakışımız olabilir ve pozitif kişi, olay ya da durumları kendimize çekeriz | Open Subtitles | لذا قد نكون متأكّدون جدًّا في نظرتنا و توجّهنا فنميل إلى جذب النّاس الإيجابيّين و الأحداث و الظّروف الإيجابيّة |
Keşke nefes alacak vaktim olsa. İşim çok yoğun. | Open Subtitles | ليته يتسنّى لي التنفّس، فأنا مشغول جدًّا في عملي |
Bu genç dişi de, ileriki yıllarda... çiftleşecek erkek bulmakta çok zorlanabilir. | Open Subtitles | و هذه الأنثى الصّغيرة قد تجده صعب جدًّا في السّنوات القادمة لإيجاد ذكر للتّزاوج. |
O sorgulamalarda çok iyi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنّكَ بارع جدًّا في تلك الاستجوابات. |
çok eğlenceli bir savaştan çıktım geldim. Şu anda oldukça duyarlıyım. | Open Subtitles | أتممت مؤخّرًا معركة ممتعة، وإنّي حسّاس جدًّا في هذه الأثناء. |
Sesli mesajda sesin çok mutlu geliyor. | Open Subtitles | تبدين سعيدة جدًّا في رسالة بريدك الصوتيّ، بالحديث عن السعادة |
Ama istediğinde çok net anlatabilirdi kendini. | Open Subtitles | وأحيانًا كان يصير دقيقًا جدًّا في كلامه إن شاء. |
çok garip. Botanik olarak çok marifetliyimdir. | Open Subtitles | هذا غريب، فإنّي متعمّقة جدًّا في علم النبات. |
Sen gerçekten bu konuda çok iyisin. | Open Subtitles | أنت جيّد جدًّا في هذا في الواقع |
Hayır, Çünkü çok sorun oluyor. | Open Subtitles | لا ، لأنّ الأمر مؤلم جدًّا في المؤخرة |
Bıçaklarla aranız çok iyi. Bay Bauer. | Open Subtitles | إنّكَ ماهر جدًّا في استعمال الشّفرة. |
O gece çok güzel görünüyordun. | Open Subtitles | بدوتِ جميلة جدًّا في تلك الليلة. |
Mesajlarla aram çok kötüdür. | Open Subtitles | إنّي فاشلة جدًّا في بعث الرسائل. |
"Lauren, bu elbisenin içinde çok seksi görünüyordun. "Satın almak zorunda kaldım. | Open Subtitles | "لورين)، إنّك بدوت فاتنة جدًّا) في هذا الثوب، وتحتّم أن أشتريه لك" |
Tanrım, bu işlerde çok kötüyüm. | Open Subtitles | ربّاه، إنّي سيّئة جدًّا في هذا. |
Kuzenlerim genellikle çok konukseverdir. | Open Subtitles | أبناء عمومتي مضيافين جدًّا في العادة. |