Bu bizim kökünü kurutma istediğimiz yolsuzluk türü. | Open Subtitles | ان هذا بالضبط نوع الفساد الذى يجب ان نُخرجه من جذوره |
O diş kökleri 10 inches aralıklı, değil mi? | Open Subtitles | جذوره متباعدة عشر بوصات تقريبا ، أليس كذلك؟ |
Kötülük, kültürümüzün ve mirasımızın çiçeğini koparmadan onu kökünden söküp atmak niyetindeyiz. | Open Subtitles | وديننا العتيق! سنقطع الشر من جذوره قبل أن يقطف أزهار ثقافتنا وتراثنا. |
Banyan ağacı derine saldığı köklerinden yeni ağaçlar çıkarır. | Open Subtitles | فالبانيان يمد جذوره عميقاً في باطن الأرض وتتحول جذوره لأشجار جديدة |
Clausewitz bilge bir adam, Yahudi olmasa da veya biz henüz onun Yahudi köklerini bulamadık diyeyim. | Open Subtitles | كلاوزفيتز، كان حكيماً على الرغم من انه لم يكن يهودي أو على الأقل لم نكتشف جذوره اليهودية |
Partiye katıldığı için sağlıklı atalarına teşekkür ederiz, ama... | Open Subtitles | وقد دخل الحزب بفضل جذوره "الصحية"، لكن.. |
Bir adama karşı kendini savunan bir kız saçı kökleriyle çeker. | Open Subtitles | فتاة تدافع عن نفسها ضد شخص سوف يقوم بنزع شعرها من جذوره |
ve bu da onun köklerinin hikayesi. | Open Subtitles | وهذه هي قصة من جذوره. |
Ormana söz geçirecek, ağaca kökünü söktürecek kimse var mı? | Open Subtitles | فمن في وسعه أن يجند الغابة ويطلب من الشجر السير تاركاً جذوره ... |
CBI Bozulmuş bir B.S.'nı yakaladı çürümenin kökünü kazıdı ve cinayet davalarımızdan birini çözdü. | Open Subtitles | لقد إعتقل المكتب مدعياً عاماً محتالاً -فاسداً من جذوره وحللتم جريمة قتل واحدة منكم |
Batı medeniyetleri bu kötülüğün saklandığı yeri bulup kökünü kazımalı yoksa nükleer çağda, küresel teröre yenik düşme riskiyle karşı karşıya kalabilir. | Open Subtitles | يجب على الحضارة الغربية أن تتخلص من هذا الشر من جذوره حيثما يختفي. أو أنها تخاطر بالخسارة على أيدي الإرهاب العالمي في هذا العصر الذري. |
Bu bize ne diyor benim gibi liberal demokrasiyi önemseyen insanlar daha sürdürülebilir bir yol bulmalıyız liberal ve ekonominin içinde kökleri bulunan sürdürülebilir bir demokrasimiz olduğunu güvence altına alan bir yol. | TED | ما يقوله هذا انه لاشخاص مثلي الذين تهمهم الدمقراطية اللبرالية بانه يجب ان نجد طريقة اكثر استدامة لضمان ان يكون هنالك نوع اكثر استدامة للدمقراطية بطريقة لبرالية و جذوره مغروسة بمبدأ الاقتصاد |
Herkesin kökleri var. | Open Subtitles | فلكل منا جذوره. |
Bu da gelişen kariyerini kökünden budar, gelecekten bahsedilmez bile. | Open Subtitles | وهذا سيؤدي الى توقف ازدهارك المستقبلي من جذوره ولن اتكلم عن المبيعات المستقبلية |
Yine bana o dili uzatırsan delikanlı kökünden kesip atacağım! | Open Subtitles | فالتنطق بلسانك مجدداً ولسوف أقطعه لك من جذوره |
Ama bunu toplumsal köklerinden ayıramazsın. | Open Subtitles | لم يمكنك أن تفصله عن جذوره الاحتماعية |
Saçlarını köklerinden koparırdı. | Open Subtitles | و هو يقلع الشعر من جذوره |
Ne kadar ünlü olursa olsun, köklerini asla unutmadı. | Open Subtitles | و علي الرغم من شهرته لم ينس جذوره متبرعاً أكثر من 20 مليون دولار للجامعات الأفرو-أمريكية |
Partiye katıldığı için sağlıklı atalarına teşekkür ederiz, ama... | Open Subtitles | وقد دخل الحزب بفضل جذوره "الصحية"، لكن.. |
Şu anda Hank Standing Bear, dönüp kendi kökleriyle bağlantı kurmakla biraz meşgul. | Open Subtitles | (الآن، (هانك ستاندينغ بير . مشغولٌ بإعادة الإتصال مع جذوره |
S., hepimiz sıradan Humphrey'nin Brooklyn'li köklerinin yüksek sosyal tabakayla başa çıkmasını umuyorduk. | Open Subtitles | ..نحن جميعا نتمنى أن يتخلى (دان) المتواضع عن جذوره من "بروكلين" وينتمى للطبقه العليا |