"Sevgili 7 cüceler; Huysuz, Meraklı, Pasaklı, Saygılı, Obur, Dövüşçü ve Kurt! | Open Subtitles | "أعزّائي، (جزّار)، (نابليون)، (جراب)، (هاف برينت)، (ذئب)، (تشاك)، (وغريم)" |
Bileğinde tabanca kılıfı olmadığını göster. | Open Subtitles | الآن ارنى أنك لا تضع جراب للمسدس بكاحليك |
Yolcu ve şoförü birleştirmek için kullanılan Uber, Güneydoğu Asya'daki Grab veya Çin'deki DiDi gibi. | TED | للسائقين والراكبين، يمكنك استخدام أوبر، جراب في جنوب شرق آسيا أو دي دي في الصين. |
- Deri, sanırım. - Küçük bir deri kese. | Open Subtitles | مِن الجلد، على ما أظن- جراب صغير من الجلد- |
Bu Short Grub. | Open Subtitles | -مرحبا, هذا شورت جراب |
kapsülü açın! Kapıyı sıkıştırmış. | Open Subtitles | حرر جراب النجاه لقد اغلقت الباب بالرتاج |
Bu şahane Ming hanedanlığı vazosu bir zamanlar Çin'den eşek heybesinde kaçırıldı. | Open Subtitles | "هذه مجموعة مزهرية رائعة من سلالة "مينغ التي تمّ تهريبها ذات مرّة إلى الصين في جراب حمار |
Patlayıcıları geriye doğru ateşleyen arka savunma podu var. | Open Subtitles | هناك جراب الدفاع الخلفي التي تطلق المتفجرات إلى الوراء |
Hani Mississippi'de doğmuş. Optik tutacağın mucidi. | Open Subtitles | الذي ولد في ولاية ميسيسيبي ؟ مختـرع الأوبتي جراب ؟ |
Farklı noktalara kapsül bırakma hilesi yapılabilir. | Open Subtitles | وينبغي أن يكون لانسر الانقطاع عن جراب تفعل خدعة. |
Nasıl olucak bir elmanın iki yarısı? | Open Subtitles | كيف يكون هذا حبتين بازلاء فى جراب واحد؟ |
- kılıfın yine yanlış yerde duruyor. | Open Subtitles | جراب مسدسك في الموقع الخاطيء مُجدداً |
Obur, fırında sana pasta yapıp, bıraktım." | Open Subtitles | "جراب)، تركتُ لكَ كومة طويلة) من الفطائرة المحلّاة في الموقد" |
Seni seviyorum, Obur. | Open Subtitles | أحبّكَ يا (جراب). |
Tabanca kılıfı ya da ikinci bir silah da mı yok? | Open Subtitles | لا جراب ؟ لا قطعة إحتياطية ؟ لا شارة أيضاً |
Belinde silah kılıfı var. | Open Subtitles | والميت لديه جراب مسدس في حزامه |
Yani aslında, Uber Malezya'da ortaya çıkan Grab adlı uygulamaya paylaşımlı yolculuk yarışını kaybetti. | TED | في الحقيقة، خسرت أوبر معركتها في الصعود إلى شركة ناشئة في ماليزيا تدعى جراب. |
Grab'in sürücü havuzu taksinin ötesine geçtiğinde kademeli gelişen ve mantıklı bir şey olarak görülmeye başlandı. | TED | لذا عندما بدأت جراب في زيادة السائقين خلف سيارات الأجرة، كان ذلك أمرًا تدريجيًا ومعقولًا. |
İzci için bir kese var. | Open Subtitles | لديه جراب من أجل المتعقب |
- Short Grub! - Evet. | Open Subtitles | شورت جراب |
Tyr'ın kapsülü dördüncü hangara indi. | Open Subtitles | جراب صور هو الهبوط في حظيرة الأربعة. |
Marco Bello'nun heybesinde buldum. | Open Subtitles | (وجدته في جراب (ماركو بيلو |
Arka savunma podu tamamlandı mı Maxim Ilyich? | Open Subtitles | جراب الدفاع الخلفى هل إكتملت , مكسيم إليش؟ |
- Evet, buna Optik tutacak diyoruz. | Open Subtitles | نحن نسميها " أوبتي جراب" ـ |
Bu Kal-El'i... Clark'ı, Dünya'ya getiren kapsül. | Open Subtitles | مهلا، هذا هو جراب التي جلبت Kal إيل... |
elmanın iki yarısı gibiydik, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. | Open Subtitles | كـ "اثنين من البازلاء في جراب" كنا نفعل كل شيء معاً |
kılıfın altına yay koyabiliriz. | Open Subtitles | تطلق داخل اي جراب |
Anladığım kadarıyla bu adam, ayak bileğindeki yedek tabancasına davranmış. | Open Subtitles | الآن أعتقد ان هذا الرجل نزل ليجلب مسدس المخفي في جراب العقب |