Ne zaman kasabada bir suç işlense Richard, o suçların işlendiği evlere gidiyordu. | Open Subtitles | احيانا كانت تحصل جريمة في البلدة وريتشارد يذهب للمنازل التي وقعت الجرائم بها |
Yarın evleneceğimizden dolayı bu bir suç değil. | Open Subtitles | ليس هناك جريمة في إظهار العاطفة بالأخص أننا سنتزوج غدا |
Bu bazı eyaletlerde bir suç. Bu vakâ, 12 milyonluk bir hasara değer miydi? | Open Subtitles | انها ليست حتي جريمة في بعض الدول ولكن , هل تستحق كل هذة الاضرار ؟ |
Ancak İsviçre hukuku yaptığınız iş açısından çok az sayıda suç öngörmüş. | Open Subtitles | هي جريمة في (سويسرا) أيضاً لكن هناك بعض القوانين السويسرية التي تُطبق على أعمالك |
Ama o gece, çok zekice planlanmış bir cinayet işleneceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | ولكن ما أعلم عنه القليل، أنه وفي نفس الليلة جريمة في غاية البراعة كان يخطط لها |
Fuhuş, Los Angeles'ta suç mu kabul ediliyor? | Open Subtitles | هل الدعارة جريمة في لوس أنجليس؟ |
O bir vatansever. Onun birkaç haber grubuna üye olmuştum. Bunda bir suç yok ya. | Open Subtitles | إنّه أميركي محبّ لوطنه أؤيد بعض منشراته ، لا جريمة في ذلك |
2000'de doğdukları kasabadaki bir suç için sorgulanmışlar. | Open Subtitles | لقد استجوبتهم الشرطة في عام 2000 بشأن جريمة في بلدتهم |
Burada bir suç yok. Asıl suç onun sana yaptığı . | Open Subtitles | لا جريمة في ذلك الجريمة الوحيدة هي ما فعلته لك |
Uzay mekiği çalıp uzayda bir suç çözsek? | Open Subtitles | ما رأيكِ بهذا؟ ماذا لو سرقنا مكوكاً فضائياً ونحل جريمة في الفضاء؟ |
Ve bu aşağı yukarı 300 suç mahallinde, herhangi bir suç mahallinde... kanıtın incelenmesi, fotoğrafının çekilmesi, kataloglanması ve dikkatlice muhafaza edilmesi önemlidir, değil mi? | Open Subtitles | وهذه حوالي الـ300 مسرح جريمة في أي مسرح جريمة، إنّه من الضروري، أليس كذلك أن يتمّ فحص الدليل وتصويره وفهرسته |
Eğer tarihimizde halkın iradesiyle idama giden bir suç varsa o da Dustin Maker'ın okul otobüsünde işlediği cinayetti. | Open Subtitles | و لو كانت هناك أي جريمة في تاريخنا لديها من الأدلة ما يكفي لتطبيق عقوبة الإعدام التي أنشِأت بإرادة الشعب |
Peki bu aşağı yukarı üç yüz kadar suç mahallinde, herhangi bir suç mahallinde, kanıtların incelenmesi, toplanması, raporlanması, saklanması çok elzem bir iştir, değil mi? | Open Subtitles | وهذه حوالي الـ300 مسرح جريمة في أي مسرح جريمة، إنّه من الضروري، أليس كذلك أن يتمّ فحص الدليل وتصويره وفهرسته |
Bence bu idamlık bir suç değil ama sen hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | حسناً لست متأكداً جريمة في حق المدينة لكن خاطرت بحياتك |
Ancak İsviçre hukuku yaptığınız iş açısından çok az sayıda suç öngörmüş. | Open Subtitles | جريمة في (سويسرا) كمان بس فيه شوية قوانين سويسرية إللي ممكن يكون ليها علاقة بأعمالك |
Sen çalmayan telefona cevap verirsin senin de şarkıların tam bir cinayet. | Open Subtitles | انت تجيب على هواتف لا ترن وانت ، صوتك جريمة في حق الغناء |
Kulüpte bir cinayet işlenmişti. Sahibi öldürülmüştü. | Open Subtitles | حصلت جريمة في الملهى اغتيل المالك |
1938'de o dairede bir cinayet işlenmiş. | Open Subtitles | في عام 1938, حصلت جريمة في تلك الشقة. |
Halk içinde ahlaksızlık yapmanın Utah'ta suç olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفوا أن الفحشاء في الأماكن العامة هي جريمة في ولاية (يوتا)؟ |