Ama ormanlar çözümün büyük bir parçası da olabilirler. Çünkü karbonu indirip, yakalamanın ve depolamanın bildiğimiz en iyi yolu bu. | TED | بالمقابل, الغابات من الممكن ان تكون جزء كبير من الحل ايضا التي تمثل افضل طريقة نعرفها لسحب, وحفظ وتخزين غاز الكربون. |
Günümüzde, internet trafiğinin büyük bir kısmı şifrelendiği için, yapmaya çalıştıkları şey bu şifrelerin etrafından dolaşacak yeni yollar bulmak. | TED | هذا ما يحاولون القيام به و نظرا لان معظم ، جزء كبير من الانترنت يحاولون ان يجدوا طرق حول التشفيرات |
Bu, karıştığı zaman beynin büyük kısmını öldürüyor gibi görünen proteinlerin karışmasını önleyecektir. | TED | التي من شأنها أن تبعده من تكوين التشابكات والتي تبدو انها تدمر جزء كبير من المخ عندما تتشابك |
Elektrik üretim kapasitemizin büyük bir kısmını başka yönde kullanmaya ihtiyacımız olacak... | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى تحويل جزء كبير من قدرتنا على توليد الطاقة الكهربائية |
Ama, Bebe, sen bu mutluluğun büyük bir parçasısın. | Open Subtitles | ولكن يابيبي, أنتي جزء كبير من تلك السعادة |
Bu, bilim ve din arasındaki çelişkinin büyük bir parçasıdır. | Open Subtitles | هذا هو جزء كبير من التناقض بين العلم و الدين |
Açıklamanın büyük kısmı o 10 saniyelik olay. | TED | جزء كبير من الشرح هو الشيء ذو الم 10 ثواني. |
-Ben oyunun önemli bir parçasıyım teknik olarak konuşursak. | Open Subtitles | -أنا أمثل جزء كبير من اللعبة إن تكلمنا بشكل تقني |
Böyle bir şey gerçekleşirse Mississippi Vadisi’nin büyük bir bölümü iç denize dönüşecek | TED | ولو حدث هذا , فان مياه البحر سوف تغطى جزء كبير من وادى المسيسبى |
Açıkça, insanların bizi nasıl değerlendireceği kaygısı insan olmanın büyük bir parçası. | TED | كما يتضح، فقلقنا من تقييم الآخرين لنا هو جزء كبير من بشريتنا. |
Sanırım eskisi gibi olmayı özlemişim ve Aidan da geçmişimin büyük bir parçası. | Open Subtitles | أظن بأنني أفتقد من كنت حقا و آيدن كان جزء كبير من هذا |
Bazen, mutsuzluk hayatınızın öyle büyük bir parçası haline gelir ki... | Open Subtitles | في بعض الاوقات يصبح الألم جزء كبير من حياتك |
İlk olarak, sera gazı emisyonun %15’i orman kıyımından kaynaklanması nedeniyle, bu problemin büyük bir kısmı. | TED | اولا, لان 15 بالمئة من انبعاثات غاز الاحتباس الحراري القادم من ازالة الغابات, اذا فهو جزء كبير من مشكلتنا. |
Rekonstrüksiyonun büyük bir kısmı ve sahnelerin doğru sıralaması Arjantin'den gelen materyallerden faydalanılarak yapılmıştır. | Open Subtitles | تم إعادة تصليح جزء كبير من الفيلم بشكل كامل كما تم تأسيس الترتيب الصحيح من تلك النسخة المحررة عن طريق مواد أرجنتينية |
Kadimler kalkanı açıp, genişleterek gezegenin büyük kısmını patlamadan koruyabilmişler. | Open Subtitles | الإنشنتس كانوا قادرين على رفع الدرع و توسيع نطاقه بما فيه الكفاية لحماية جزء كبير من هذا الكوكب من جراء الانفجار |
Sinclair, sendikanın en büyük sigortacısı olarak sahtekârlıkla kazanılmış servetinin büyük kısmını kaybedebilirsin. | Open Subtitles | ...كرجل تقف على حافة هشة فإنك تخاطر بخسارة... جزء كبير من ثروتك القذرة |
Bu güç durumdan sağ çıkabilmek adına muhasebecisi ona elindeki paranın büyük bir kısmını, 250 bin Pound kadarını mücevherata yatırmasını söylemiş. | Open Subtitles | لتجنب إجمال الإقصاء .. نصحة محاسبوه بتحويل جزء كبير من أمواله حوالى 250.000 جنيهاً إلى مجوهرات |
Yeğenimin sorumluluğun büyük bir kısmını üstlenmek isteyeceğine inanasım gelmiyor. | Open Subtitles | .. أنا أميل بأن ابن أخي يتحمل جزء كبير من المسؤولية |
Sen burada yaptığımız işin büyük bir parçasısın Savannah. | Open Subtitles | انك جزء كبير من العمل الذي نقوم به هنا يا سفانا |
Görüldüğü üzre, müziğin büyük bir parçasısın. | Open Subtitles | من الواضح, أنكِ جزء كبير من الموسيقى |
Tanrı'ya bağlılık, İki Elmas'ın büyük bir parçasıdır. büyük bir parçası. | Open Subtitles | الإلتزام مع الله و الدين هو جزء كبير من الجوهرتيين الماسييتين جزء كبير |
Yemek, randevuların büyük bir parçasıdır ve böyle katı diyetler olunca bölüşme konusunda sıkıntı yaşayacağız. | Open Subtitles | الأكل جزء كبير من المواعدة و اذا كنتِ على نظام غذائي قاسي سنواجه على المدى البعيد مشاكل عدة |
Gerçek şu ki.. adamlarınızın büyük kısmı siperlerden bile çıkmadı. | Open Subtitles | جزء كبير من رجالك لم يغادرو الخنادق |
Gary'nin hayatının önemli bir parçasıyım artık. | Open Subtitles | أَنا جزء كبير من حياةِ غاري الآن. |
Kovuldun. Şimdi Tom.. söylemeye çalıştığım şey... takımın büyük bir bölümü uzaktayken.. | Open Subtitles | الآن، توم، النقطة التى وصلت اليها ان جزء كبير من الفريق بعيد عن مستواه |
Philly'deki oy çalışmalarının büyük parçası onlar. | Open Subtitles | إنهم جزء كبير من خطته لحث الناس على التصويت له في فيلادلفيا. |