Arkadaşım Justine, arkadaşım olan Kelly'i aldı gibi ve şimdi bana karşı kötü davranıyorlar. | TED | صديقتي جستين نوعاً ما أخذت صديقتي كيلي، وأصبحو الأن وسيلة بالنسبة لي. |
Justine, sen herkesi arkadan bıçaklayan, iğrenç pisliğin tekisin. | Open Subtitles | جستين ، انكِ مخادعة ولقد قمتي بطعني في ظهري |
Justine ilk kez lazımlığa kaka ettiğinde yanında değildim. | Open Subtitles | عندما تبرزت جستين لأول مرة على النونية، لم أكن حاضرة. |
Bunlar testlerini yapmış oladuğum ve Justin'in hikayesine benzer öyküsü olan çocukların yüzleri. | TED | هذه هي أوجه الأطفال الذين قمت باجراء اختبارات عليهم وقصصهم شبيه بقصة جستين. |
Seni anlıyorum Justin, ama lise, 2 sene sonra bitecek. | Open Subtitles | أفهم ذلك يا جستين ولكن دراسة الثانوية ستنتهي خلال سنتين,ـ |
Bu uygulamayı geliştirdim çünkü okulumuzda Justin Bieber'dan hoşlanmayan çok insan vardı, ben de bu oyunu yapmaya karar verdim. | TED | وقد قمت بابتكاره لوجود الكثير من الأشخاص في المدرسة لا يحبون جستين بيبر قليلا، لذا قررت إنشاء التطبيق |
Justine ilk kez lazımlığa kaka ettiğinde yanında değildim. | Open Subtitles | عندما تبرزت جستين لأول مرة على النونية، لم أكن حاضرة. |
Hani "Heather, Bernadette, Justine, Cory" vardı ya. | Open Subtitles | ، تعلمين ، هيثر ، بيرناديت جستين ، وكوري |
Baksana Justine, şu yüzünüze sürdüğünüz kahverengi şeyden lazım biraz. | Open Subtitles | جستين أحتاج إلى بعض المادة البنية التي تحب كل الفتيات وضعها على وجوههن |
Size bu adamlar hakkında Justine ne söyledi? | Open Subtitles | إذاً، ماذا أخبرتكم جستين عن هؤلاء الناس؟ |
Justine, tüfek dedin, bebeğim. Tüfek lan işte, ne istiyorsunuz? | Open Subtitles | لقد طلبت مني بنادقاً يا جستين وهذه بنادق، فماذا تريدون أكثر؟ |
Justine iyi konuşmacıdır. | Open Subtitles | جستين هي المتحدثة، بامكانها أن تقول |
Justine iyi konuşmacıdır. | Open Subtitles | جستين هي المتحدثة، بامكانها أن تقول |
İnan bana. Bunun için uyanmak istersin. Adım Justine Allenford. | Open Subtitles | ستريد أن تصحو لأجل هذه "أنا الوزيرة "جستين الينفورد |
Şimdi kürsüyü korkusuz yardımcım konsey üyesi Justine Faraldo'ya bırakıyorum. | Open Subtitles | والآن سأسلم المنصة الى مساعدتي الشجاعة المستشارة "جستين فارالدو" |
Demek istediğim, daha önce de bahsettiğim gibi, şu an dünyanın en büyük starlarından biri olan Justin Bieber YouTube'da çıkışını yaptı. | TED | أقصد، كما ذكرت من قبل، أحد أكبر النجوم في العالم الآن، جستين بيبر، كانت بدايته في يوتيوب. |
7 yaşındaki Justin Senigar kliniğimize ağır otizm teşhisi konulmuş şekilde geldi. | TED | جستين سينغار البالغ من العمر سبعة اعوام أتى إلى عيادتنا بتشخيص لمرض التوحد الحاد |
Justin'e anti-epileptik verilmesinden sonra oluşan değişim de inanılmazdı. | TED | وبعد اعطاء جستين دواء مصاد للصرع، حدث له تغير مذهل. |
Justin Timberlake veya Clay Aiken var mı? | Open Subtitles | هل لديك شيئ لـ جستين تمبليك أو كلي أيغن هل تعلم شيئاً.. |
Justin, babanın zeki çocuklar hakkında ne düşündüğünü bilirsin. | Open Subtitles | جستين, تعرف شعور أباك نحو الأطفال الحذقين |
Justin, merak etme, söz veriyorum, Hairspray için seni şehre götüreceğiz. | Open Subtitles | جستين" ، لا تقلق" "Hairspray" سنوصلك للمدينة من أجل فيلم أعدك |