Artık ilgimi çekmiyor. Aramızdaki sadece fiziksel bir şeydi. | Open Subtitles | أنا فقدت الاستمتاع كلانا يستمتع بالآخر جسدياً فقط |
Bazen, nasıl yaralandığımı ve bunun sadece fiziksel olarak olmadığını çatıya çıkıp haykırmak istiyorum. | Open Subtitles | أحياناً أرغب بالصراخ من سطح عالٍ كم تأذيت، ليس جسدياً فقط |
sadece fiziksel bir şey. Başka bir şey olmadı. Aramızda saf ve güçlü bir bağ olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | لقد كان جسدياً فقط لم يعن ِ لي أي شيء يجب أن تعترفي بما بيننا |
sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da. İlk el nakli yapılan hasta sonunda | Open Subtitles | وليس جسدياً فقط ، بل نفسيّاً أيضاً أول متلقّي لزراعة ذراع في العالم |
Anlaman gereken şu Anjana ve Sanjana birbirlerine sadece fiziksel değil, ruhen de bağlıydı. | Open Subtitles | سيكون عليك أن تفهم أن انجانا وسانجانا كانتا مرتبطتان معاً حتى روحياً وليس جسدياً فقط |