Göz büyük bir ihtimalle insan vücudunun en karmaşık bileşenidir. | Open Subtitles | العين على الأرجح هي أكثر العناصر ،تعقيداً في جسم الإنسان |
Bugün, gerçek zamanlı olarak insan vücudunun içine çok yüksek çözünürlükle bakıyor olmak gerçekten inanılmaz birşey. | TED | القدرة على رؤية ما بداخل جسم الإنسان بشكل مباشر بدقة عالية أصبحت فعلا شيئا لا يصدق. |
İnsan vücudu hareket etmek üzere tasarlanmıştır ve bunun delillerini vücudumuzun yapısında görebilirsiniz. | TED | بني جسم الإنسان من أجل أن يتحرك ويمكنك مشاهدة أدلة هذه الحقيقة من خلال بنية الجسم البشري |
Bütün yaratıklar gibi insan vücudu da genlerinin yayılımını arttıracak şekilde evrimleşmiştir. | TED | بالنسبة لجميع المخلوقات الحية، فإن جسم الإنسان يتطور ليشجع انتشار جيناته. |
Bir insan bedeni ile, aslan kafasını birleştiren hayret verici bir karışım. | Open Subtitles | ما هو مدهش، أن المجسم مزيج من جسم الإنسان و رأس الأسد |
İnsan vücudunda plica semilunaris gibi başka kalıntı yapılar da var. | TED | هناك عدة بُنىً لا وظيفية أخرى كالثنية الهلالية في جسم الإنسان. |
İnsan vücudundaki herhangi bir uç kısmı boğabileceğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم انه يمكنك خنق أي طرف على جسم الإنسان |
İş hayatımı insan vücudunu incelemeye harcadım. | Open Subtitles | لقد أنفقت عمل حياتي، وأنا أكتشف جسم الإنسان. |
Menenjiti diğer hastalıklardan çok daha tehlikeli yapan şey insan vücuduna çok hızlı yayılması. | TED | وما يجعل هذا المرض خطيراً جداً بالمقارنة مع باقي الأمراض هو السرعة الكبيرة التي تغزو فيها جسم الإنسان. |
Rivayete göre, Milo köpeğini sadece saldırmak üzere değil... insan bedeninin belli kısımlarına saldırmak üzere eğitmişti. | Open Subtitles | ...بعض الأقاويل تقول أن ميلو لم يدرب شوبر فقط لكي يهاجم بل ليهاجم مواضع معينة في جسم الإنسان... |
Bu rahatsız edici, insan vücudunun kendisi bir bilgi teknolojisine dönüştüğü için. | TED | وهذا مثير للقلق، نظراً لأن جسم الإنسان نفسه أصبح الآن جزء من تكنولوجيا المعلومات. |
Sonraki adımlar insan vücudunun nekledilen organları reddetmediği aşamaya kadar gelmek. | TED | تتضمن الخطوات التالية محاولة الوصول إلى مرحلة حيث لن يرفض جسم الإنسان العضو المزروع. |
Henüz bahsetmediğimiz simetrinin oldukça tanıdık bir türünün olduğunu fark etmişsinizdir: İnsan vücudunun sağ ve sol taraflarının simetrisi. | TED | قد تكون لاحظت أنه يوجد نوع مألوف جدًا من التناظر لم نذكره بعد: التناظر للجانب الأيمن والأيسر من جسم الإنسان. |
Canlılarda bulunan tüm simetrilerde olduğu gibi, bu sadece bir tahmin ama yine de insan vücudunun çarpıcı bir özelliği. | TED | كما هو الحال في التناظر الموجود في الكائنات الحية، الذي هو تقريبي فقط، لكن ما زال ميزة مدهشة في جسم الإنسان. |
Bazıları bunun insan vücudunun ölüm anında katılaşarak kuvvetlendiği bu istilayı önlemek için olduğunu söyler. | Open Subtitles | البعض يقول ان ذلك لمنع هذا الغزو , جسم الإنسان في وقت الوفاة. |
İnsan vücudu, 120 voltluk bir aküden, fazla biyoelektrik ve 25 binin üzerinde BTU birimi ısı üretir. | Open Subtitles | جسم الإنسان ينتج طاقة كهربائية أكثر من بطارية بقوة 120 فولت. وحوالي 25000 وحدة حرارية. |
İnsan vücudu o panik seviyesine dayanabildiğince dayanıyor sonra kalbi pes ediyor. | Open Subtitles | يعرفون وحسب أن جسم الإنسان يتحمل الذعر لفترة وحسب قبل أن يتوقف القلب |
İnsan vücudu bu uzunluğa göre oldukça büyük bir şeyin üstüne bacakları açık şekilde oturmak için yaratılmamış. | Open Subtitles | جسم الإنسان لايتحمل كل هذا وما زالت الرحله طويله |
İnsan bedeni et ve kemikten ibarettir, ki nispeten yoğunluğu bellidir. | TED | جسم الإنسان مكون من العظام و اللحم، التي تحتوي على الكثافة نسبياً. |
Her şeyden önce, insan vücudunda en çok rastlanan 11. elementtir. | Open Subtitles | لمعلوماتكم، إنه يحتل المرتبة الحادية عشر في انتشاره في جسم الإنسان. |
Bu insan vücudundaki bütün hücre tiplerinin ve her bir hücre tipinin işini yapmakta kullandığı spesifik genlerin atlası olacak. | TED | سيكون أطلس لكل أنواع الخلية في جسم الإنسان والجينات المحددة التي تستخدمها كل نوع خلية للقيام بوظيفتها. |
O yüzden insan vücudunu kolayca parçalayabilirler. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أنها يمكن أن تمزق بعيدا عن جسم الإنسان بسهولة. |
Eğer bu mürekkepleri yan yana koyarsanız insan vücuduna dönüşmüş bir termometre skalası elde edersiniz. | TED | إذا وضعت هذه الأحبار جنبًا إلى جنب، الآن أنت تمتلك مقياس حرارة يتسق مع جسم الإنسان. |
Haydi, insan bedeninin harikalarını tartışalım. | Open Subtitles | حسناً دعنا نناقش عجائب جسم الإنسان |
Biz cerrahlar, insan bedeninde bulunan hücre doku ve organların çapraşık ağının arkasında yatan sırları araştırırken işler sarpa sardığında... | Open Subtitles | وبما أننا نحن الأطباء ندرس الأسرار خلف شبكة خلايا جسم الإنسان المعقدة، وأنسجته، وأعضائه، |
Biz cerrahlar, insan bedenindeki kırıklara ve yırtıklara yabancı değilizdir. | Open Subtitles | كجرّاحين، ليس غريبًا علينا رؤية الكسور والتمزقات في جسم الإنسان. |