| Neden beni havaalanında bu saçma maskaralığa alet ettin ki? | Open Subtitles | لماذا حتى جعلتي أدخل في في تلك التمثيلة السخيفة في المطار؟ |
| O adama destek olacaksın diye kendini perişan ettin. | Open Subtitles | لقد جعلتي من نفسك بسكويتاً لتدعمي ذلك الرجل |
| Herkesi hasta ettin, tüm dünyanın amına koydun. | Open Subtitles | لقد جعلتي كُل شخص مريضاً, العالم كُله اصبح مريضاً. |
| Hayatımı bir kabusa çevirdin! Bana borçlusun! | Open Subtitles | لقد جعلتي حياتي كابوسااا انتي مدينةً لي .. |
| Tae Yi Ryeong, menajerini paparazziye çevirdin. | Open Subtitles | تاي يي ريونغ"، أنتِ جعلتي مديرة أعمالكِ الخاصة" تُصبح مُتلصّصة |
| Beni maskaraya çevirdin. | Open Subtitles | لقد جعلتي مني اضحوكة |
| Eğer sormamda sakınca yoksa geçtiğimiz 20 yılda neden kızının senin öldüğünü düşünmesine izin verdin? | Open Subtitles | اذا لم تمانعي سؤالي لم جعلتي ابنتك تعتقد أنك ميته في العقدين الماضيين؟ |
| Özgür arzularının seni alt etmesine izin verdin o kadar. | Open Subtitles | انت جعلتي رغبتك تحصل على ما افضل ما لديكِ |
| Westside'ı nasıl ikna ettin? | Open Subtitles | كيف جعلتي مستشفى الجانب الغربي يوافقون على هذا ؟ |
| Annemin ölümüyle alay ettin, Brooke. Gerçekten de incitti. | Open Subtitles | أنت جعلتي من أمي أضحوكة لك يابروك |
| Fakat benim yaşamımı alt üst ettin. | Open Subtitles | لكنكِ جعلتي حياتي البسيطه صعبة |
| Dün kendini bir hayli rezil ettin. | Open Subtitles | لقد جعلتي من نفسك مربية أعناز بالأمس |
| - Peyton - Annemin ölmesiyle alay ettin, Brooke! | Open Subtitles | لقد جعلتي من أمي متعة |
| Hayatımı cehenneme çevirdin! | Open Subtitles | لقد جعلتي حياتي قاسية ومريرة |
| Anladın mı? Hayatımı bir kâbusa çevirdin! | Open Subtitles | لقد جعلتي حياتي عبارة عن كابوس ! |
| Sende kaçtın ve Robyn suçu kabul etmesine izin verdin. | Open Subtitles | لذلك هربتي , و جعلتي روبين تحاسب عنك |
| Böyle bir şeyin olmasına nasıl izin verdin? | Open Subtitles | كيف جعلتي شيئا كهذا يحدث ؟ |