Şunu mu diyorsun, beni gördüklerine sevinmek yerine birşey getirmedim diye mutsuz olacaklar. | Open Subtitles | أتقولين بأنهم بدلاً من سعادتهم برؤيتي، سينزعجون من عدم جلبي لشيء |
- Elbette. İlk olarak, size beni buraya getirmede yaptıklarınızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أولاً، أريد أن أشكركم على العمل الذي قمتم به من أجل جلبي إلى هنا. |
Aslında ben sana teşekkür ederim, geçen gece beni eve bıraktığın için. | Open Subtitles | أردتُ شكرك على جلبي إلى البيت ليلة الأمس. |
İşte bu yüzden bu fırsatı sana getirdim! | Open Subtitles | وهذا هو سبب جلبي إليكم فرصة العمل المثيرة هذه |
- Bu yüzden Dr. Wilder'ı getirdim. | Open Subtitles | .تبينأن لديكردفعلتحسسي . -وهذا سبب جلبي دكتور والدر |
Yani beni buraya getirmen, sevgilisini merkeze gönderip elmasları çaldırman hepsi bir oyun muydu? | Open Subtitles | ماذا ، إذاً كل ذلك جلبي إلى هنا ، وإرسال عشيقها إلى المركز وسرقته للألماس .. |
İlk başta, beni bir sebeple çağırdığını düşündüm. | Open Subtitles | في البداية ، كنت أظن أن لديك هدف معين من جلبي هنا. |
Ben çocukken dedem beni buraya getirirdi. | Open Subtitles | جدّي إعتاد على جلبي هنا عندما كنتُ طفلةً. |
O herif beni mahkemeye bile çıkartamaz. | Open Subtitles | لا يستطيع هذا الرجل جلبي إلى المحاكمة حتى |
beni buraya tıkmanın bir anlamı yok. | Open Subtitles | لا يوجد سبب لمواصلة جلبي إلى هنا |
Gecenin bir yarısı, beni içeri almak, | Open Subtitles | . جلبي الى هنا . في منتصف الليل |
Ailenle tanıştırmak için beni eve getirmen önemli bir olay. | Open Subtitles | اسمع , هذا أمر كبير جلبي هنا لعائلتك |
beni de böyle zorla getirseler ben de sinirli olurdum. | Open Subtitles | سأكون غاضبا جدا لو تم جلبي هنا رغما عني |
Ben daha çocukken annem beni buraya getirirdi. | Open Subtitles | اعتادت أمي على جلبي لهنا حين كنت صغيرًا |
beni etrafta sürükleyip sorunun çözülmesini mi bekliyorsun? | Open Subtitles | جلبي معك لإبقاءي قلقاً مترقباً؟ |
Babam tıraşa giderken beni de yanında sürüklerdi. | Open Subtitles | اعتاد أبي جلبي معه عند ذهابه لقص شعره. |
Bence beni buraya getirmenin bir sebebi var. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك حكمة وراء جلبي هنا |
O zaman seni niye buraya getirdim ben? | Open Subtitles | إذاً ما سبب جلبي إياك إلى هنا؟ |
Seni buraya bu yüzden getirdim zaten. | Open Subtitles | -ذلك أحد أسباب جلبي لكِ إلى هنا |
Bu yüzden bunu getirdim. | Open Subtitles | وهذا سببُ جلبي لهذا. |