Bu sahneden sonra, aslında Timsah'ın Berlusconi'ye işaret ettiği açıkça belli olur. | Open Subtitles | بعد هذا المشهد يبدو جليا أن التمساح ليس إلّا برلوسكوني |
Ama konuşma sürdükçe ideolojisinden vazgeçmeyeceği açıkça belli oldu. | Open Subtitles | و لكن مع استمرار المناقشة بدا جليا أنه متمسك بأيديولوجياته النظرية |
Bernie, ortaklık ihtimalinin olmadığını açıkça belirtti. Boom, ba-do, ba-doo, ba-doodle-ay Oh, hayat bir rüya olabilir | Open Subtitles | و أوضحها بيرني جليا, أنه لا يوجد أي احتمال أن أكون شريكا ♪ أوه، الحياة يمكن أن تكون حلما ♪ |
Nikahı iptal ettirme tehdidiniz bunu açıkça gösterdi. | Open Subtitles | و لقد جعلته جليا ... بــتهديداتك باعلان فسخ الارتباط |
Galia, bizi öldürecekler. | Open Subtitles | جليا ، سيقومون بقتلنا |
Galia. Beni dinlemiyorsun. | Open Subtitles | جليا ، أنتِ لستِ مصغية لكلامي |
Bunu açıkça hissedebiliyordunuz. | Open Subtitles | كان جليا على وجوههم |
Bunu açıkça belirtti. | Open Subtitles | أوضَحَتْ ذلك جليا |
Bu açıkça belli oluyor. | Open Subtitles | حسنا، هذا جليا واضح |