"جماعته" - ترجمة من عربي إلى تركي

• adamları
• sürüsü
• adamlarının
• adamlarını
• çetesi
• insanlarının
• adamlarından
• Sürüsünü
• Sürüsünde
• insanlarına

Evinin önündeki o adamları öldürdüğünü düşünmesi için delirmiş olmalı.
سيكون مجنوناً لو كان يعتقد أنكٍ أنتِ من قمتي بقتل شخصين من جماعته خارج منزلك

Görünüşe göre kendi adamları bile Başbakan'ımızın bu ulusal krizle baş edemediğini düşünüyor.
يبدو أنه حتى بين جماعته يزداد الشعور بأن رئيس وزرائنا ليس قادراً على التعامل مع أزمة وطنية

Sürülerini öldürüp küçük yıldız takımlarını oluşturmaya karar vermeden önce. her biri sürüsü ile oradaydı.
كل منهم مع جماعته كان هذا قبل أن يقتلوهم جميعاً ويقرروا أن ينشئوا جماعة الألفا

Çünkü onun eski adamlarının peşinden giden tek kişi bendim. Başka kimi arayacaktı ki?
لاني انا من كنت اتبع جماعته القديمه من غيري سيحادث؟

Bunun yanında, kendi adamlarını ortada bırakamazsın.
لا يسلّم المرء جماعته إلى قسم التحقيقات الداخلية

Eğer verselerdi çetesi tarafından aynı akıbete uğrayacaklarını biliyorlardı.
كانو يعلموا أنهم إذا فعلوا ذلك سيلاقوا مثلها من قبل جماعته

Ve bizim tüm insanlarının da Afro-Amerikalı olmamızı çok istedi.
.. و أراد بكل قوة ... أن كل جماعته . تصبح أفريقيين-أمركيين أيضا ً

adamlarından birini göndererek bu işi yapmadığı anlamına gelmez.
ذلك لا يعني أنّه لمْ يُرسل أحد جماعته.

Muhtemelen sürüsünden atılmıştır. Ya da Sürüsünü ele geçiren avcıların elinden kurtulmuştur.
محتمل أنه طُرد من جماعته ، أو نجى من جماعة تم صيدها

Sürüsünde istediği tek kişi sen değilsin.
أنت لست الوحيد الذى يريده "دوكيليان" فى جماعته

Frontera'nın adamları bu binanın içinde beklemesini söyledi.
أمرته جماعته بالانتظار داخل المبنى

Bir gün, o adamın dişini temizliyordum daha sonra bütün adamları çıkageldiler.
،في يوم ما، كنت انظف به سن هذا الرجل ...ومن ثم ، جماعته كلها قد كانوا هنا

Markstram ve adamları bu boku Oz'a nasıl sokuyorlar? Ne halt ediyorsun?
(ماركستروم) و جماعته كيف يُحضرون هذه البضاعة إلى "أوز"؟

Bir röportaj ayarlamak için 1 yıldır Arnold'un bürosuna telefon ediyorum, ama adamları onun steroidler hakkındaki duruşunun çok net olduğunu söyleyip duruyorlar.
أتعلمون لقد ظللت أتصل (بمكتب (آرنولد لأكثر من عام لأحصل على مقابلة ولكن جماعته ظلوا يخبرونني

Ennis'in sürüsü için yeni bir üyeye ihtiyacı vardı.
إينيس" كان يحتاج إلى عضو جديد" فى جماعته

Ölü Chimera'lar sürüsü var.
جماعته الخاصة من الـ"كايميرا" الميتين.

Onun ya da adamlarının böyle bir işe bulaşacağını düşünmek zor.
يصعب تصوّر أنّ يكون شخص مثله أو مثل جماعته متورّطين في أمر كهذا

Kendi adamlarının onu öldürmeye çalıştığını anlattı.
أخبرني أن جماعته كانوا يحاولون قتله.

Arkadaşın Adebisi'ye söyle, adamlarını koşuya hazır tutsun. Tamamdır.
أخبرك صاحبك (أدبيسي) أن يُجهّز جماعته للتهريب.

Lusk ve çetesi suçun her türlüsünün kitabına inanır ve hizmet ederler.
لاسك و جماعته قد ألفوا كتابا من ذنوبهم

Ve bizim tüm insanlarının da Afro-Amerikalı olmamızı çok istedi.
... أن كل جماعته . تصبح أفريقيين-أمركيين أيضا ً

Marlo ya da ona çok yakın adamlarından birisine ulaşabileceğimiz kadar dikkatsizce davranıyorlar.
بإهمال قد يمكننا من تتبع هاتف أو إثنين لـ(مارلو) أو جماعته المقربين.

Ve Marty Spinella'ya insanlarına hakim olmasını şiddetle öneririm.
وأحث مارتي سبينلا بشدة أن يضبط جماعته.