Herkesin hayattaki tek amacı para kazanmak değildir. | Open Subtitles | ليس هدف الجميع من هذه الحياة هو جمع المال. |
Bu adamlar öldüler... çünkü ben bu şekilde para kazanmak istemiyorum. | Open Subtitles | أولئك الرجال موتى لأنني لا أريد جمع المال بتلك الطريقة |
Jefferson'a yeni bilgisayar almak için para toplamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول جمع المال . لشراء حاسب جيفيرسن الجديد |
Bunu bu yuzden duzenliyoruz. Onun icin para toplamaya calisiyoruz. | Open Subtitles | هذا كلّ ما عليه الأمر، نحاول جمع المال لأجلها |
Bu insanlar caddelerde yürümeye korkuyorlar... ve ben onlardan para kazanmaya çalışıyorum... tıpkı lanet bir akbaba gibi. | Open Subtitles | هؤلاء الناس خائفون أن يتجولوا بالشارع و أنا أحاول جمع المال منهم مثل النسور الجارحة |
Parayı bulmaya çalışmanın şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | الآن سيكون وقتا جميلا لبدأ جمع المال. |
Sağlık teşebbüsleri için para toplamak çok kolay. | TED | من السهل جدا جمع المال لمشاريع الرعاية الصحية |
para kazanmak istiyorlardı. Ve hacıları Mekke'ye çekmenin yolu insanların tanrılarını ziyaret etmesiydi. | Open Subtitles | كانوا يريدون جمع المال ,وعندما تجتذب الأصنام الى مكة تجعل الناس تأتى لزيارة اّلهتها |
para kazanmak istemeli. | Open Subtitles | يجب أن يكون لديهم الرغبة في جمع المال والأهم من هذا كله |
Öyleyse para kazanmak için öneriniz nedir? | Open Subtitles | إذن ما هو أقتراحك فى جمع المال ؟ |
Yabancı ülkede para kazanmak kolay değil. | Open Subtitles | ليس من السهل جمع المال في بلد أجنبي |
para kazanmak için endişeleneceğine onların parasını harcarız. | Open Subtitles | بدلآ من القلق على جمع المال سننفقه هناك - ليس مع رجال متزوجين - |
Aksi takdirde, bunu bu yüzden düzenliyoruz. Onun için para toplamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | هذا كلّ ما عليه الأمر، نحاول جمع المال لأجلها |
Bir hastam için para toplamaya çalışıyorum ama pek iyi gittiği söylenemez. | Open Subtitles | -أحاول فقط جمع المال من أجل مريض -لكن الأمر لا يسير جيداً ، -تعلمين، في الأيام الخوالي .. |
Bu akşam para toplamaya çalışıyoruz, harcamaya değil. | Open Subtitles | نحن نحاول جمع المال الليلة، لا إضاعته. |
Ama eğer bu mantıksal yani bağış toplamaya yapılan yatırımın daha fazla fon kazanmaya ön ayak olduğu bir Dünya ise o zaman kesinlikle işleri tersten anlamışız demektir. ve dolayısı ile para toplamaya daha az değil daha çok yatırım yapmamız gerektiği aşikar, zira bağış toplama o kadar önem atfettiğimiz dava için toplanabilecek parayı katlayabilecek potansiyele sahip yegane şey. | TED | لكن هذا العالم منطقي. حيث انه عندما نستثمر في جمع المال تجعل المال المجموع اكثر و تجعل الفطيرة اكبر لقد اخذناها بالمعكوس و يجب علينا استثمار مزيد من المال ليس اقل في جمع التمويل. لأن حفل جمع التبرعات هو الشيئ الوحيد الذي له المقدرة على مضاعفة المال المتوفر للقضية التي نهتم بها كثيراً |
Bende sadece yaşamaya yetecek kadar para kazanmaya çalışan bir güvenlik görevlisi. | Open Subtitles | أنا كنت مجرد حارس أحاول جمع المال من هذه الحياة |
Yeğeninizi sömürerek para kazanmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحاول جمع المال من ابن اخيك |
Ve ben onun ameliyatı için para kazanmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | وأحاول جمع المال لعمليتها |
- Parayı bulmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | {\pos(192,240)}إنهم في خِضم جمع المال |
mesela senfoni orkestramıza para toplamak gibi--- | Open Subtitles | مثل جمع المال للأوركسترا الرائعة الخاصة بنا |