Babanın tüm parasını Chris'e verdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التصديق بأن والدك سيعطي جميع أمواله إلى كريس |
Ama sadece delinin biri tüm parasını tek bir anlaşmaya yatırır. | Open Subtitles | لكن رجل مجنون فقط هو من يضع جميع أمواله في صفقة واحدة |
Demiş ki, "Param var. Yardımda bulunabilirim." "Çocuk Hayır Kurumu - 10 Milyon Dolar" Böylelikle tüm parasını bağışlamış. | Open Subtitles | "ويقول : "أملك المال , بإستطاعتي المُساعدة لذا قام بالتخلي عن جميع أمواله |
Anlaşılıyor ki Greg, bir hafta önce banka hesabından tüm parasını çekmiş | Open Subtitles | يبدو أنّ (غريغ) سحب جميع أمواله من حسابه المصرفي قبل أسبوع |
Kısa bir süre sonra Hubbard da tüm parasını kaybetmişti. | Open Subtitles | وسرعان ما فقد (هابورد) جميع أمواله هو الآخَر. |