Çin dışındaki Tüm yabancı medyayı ve imaj oluşturma sürecini Çin'in içerisinde işlev gören yabancı medyayla kontrol eder. | TED | فهو يقوم بمراقبة جميع وسائل الإعلام الأجنبية وإنتاج الصورة خارج الصين من قبل وسائل الإعلام الأجنبية العاملة داخل الصين. |
Artık bu durum birkaç seçkin kişinin Tüm medyayı kontrol ettiği ve geri kalanımızın sadece pasif alıcı olduğu bir durum değil. | TED | لم يعد الأمر مجرد تحكم نخب قوية قليلة في جميع وسائل الإعلام وبقيتنا مجرد مستقبلين سلبيين. |
Kurtarma görevlileri Tüm gerekli tedbirleri aldı. | Open Subtitles | فرق الإنقاذ أخذوا جميع وسائل الحيطة والحذر الوقائي الضرورية |
Video oyunları endüstrisi bütün modern medya içinde en hızlı büyüyendir. | TED | حالياً صناعة ألعاب الفيديو الأكثر و الأسرع نموا إلى حد بعيد من جميع وسائل الإعلام الحديثة. |
bütün medya organları halkın karşısındaki bu tehlikeye karşı uyarılıyor. | Open Subtitles | جميع وسائل الإعلام تم إعلامها بالخطر الواضح والمحدّق بالناس |
Tüm medyada resmi çıktı. Birileri mutlaka ihbar eder. | Open Subtitles | ونشرنا صورته في جميع وسائل الإعلام، فلا بدّ أن يسلّمه أحد للشرطة |
Güvende olmanız için gerekli olan Tüm güvenliği ve insan gücünü sağlayacaklar. | Open Subtitles | وسيوفرون جميع وسائل التأمين التى يحتاجها البشر لتأمينك |
Tüm Batılı İstihbarat Servisleri peşinize düştü. | Open Subtitles | جميع وسائل الإستخبارات الغربية تقوم بملاحقتك |
Ordu Tüm ulaşım araçlarını resmen talep etti. | Open Subtitles | والإستيلاء العسكرى على جميع وسائل النقل. |
Üstte dört yatak odası tam tekmil bar, gurme mutfak ve gördüğünüz Tüm imkânlar emrinizde. | Open Subtitles | توجد أربعة غرف في الأعلى مع حانة ممتلئة بالكحول و مطبخ بالأطعمة اللذيذة، مع جميع وسائل الراحة التي تروها أمامكم. |
Tamam, Tüm medya bölümleri ilgilensin. | Open Subtitles | حسنا أشغليه على الفور وعلى جميع وسائل الاعلام |
Tüm toplu taşıma hizmetlerini takip edip havaalanı, gar ve otogarlarda devriyeleri arttırmalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى مراقبة جميع وسائل النقل العام وزيادة دوريات في المطارات ومحطات القطارات والحافلات. |
Escortla olan Tüm bağlantılar yokedildi. | Open Subtitles | جميع وسائل الاتصال مع الحراس انتهت |
Tüm infazlar içerisinde, asılma bana en acımasızıymış gibi geliyor. | Open Subtitles | ... مع جميع وسائل الإعدام يبقى الألم بوجهة نظري هو الأكثر قسوة، ما رأيكِ؟ |
Tüm dünyanın rahatlığı sizsiz hiçbir anlam ifade etmiyor, Lordum. | Open Subtitles | جميع وسائل الراحة في العالم... ... لا تعني شيئا بدونك، ربي |
Yalan dünyanın Tüm rahatlıkları ayağının altındadır. | Open Subtitles | 'جميع وسائل الراحة للكذب العالم عند قدميك ". |
Tüm toplu taşıma araçlarına aranıyor posterleri astıralım. | Open Subtitles | ضع ملصقات صورته على جميع وسائل النقل |
Bodrumda, birinci ve ikinci katta bütün dış iletişim hatları kapatıldı. | Open Subtitles | و الطابق الثاني و تم إغلاق جميع وسائل الإتصال الخارجي |
Öncelikle şeytan çıkarma işlemleri hakkında bütün medya haberleri yasaklandı. | Open Subtitles | حسناً, في البداية مُنِعت جميع وسائل الإعلام من تغطية أحداث عمليات الطرد |
- Evet. Tipik bir yumuşakçanın evinin sağladığı bütün konforlara sahip. | Open Subtitles | لديه جميع وسائل راحة منزل الكائن الرخوي الطبيعي |