İsviçre çok güzel bir yer olmalı, sizce de öyle değil mi? | Open Subtitles | يجب أن تكون سويسرا مكاناً جميلاً جداً ، ألا تعتقدين ذلك ؟ |
Alışveriş merkezine gittik... Alper çok güzel bir takım aldık annene. | Open Subtitles | ذهبنا الى مركز التسوق واشترينا يا ألبر طقماً جميلاً جداً لوالدتك |
- çok güzel görünüyorsunuz. - Hapishanede de böyle diyecekler. | Open Subtitles | ـ تبدو جميلاً جداً ـ هذا ما سيقولوه في السجن |
Ta ki gözümü alamayacağım kadar güzel bir şey görene kadar. | Open Subtitles | حتى رأيت شيئاُ جميلاً جداً بحيث لم استطع التوقف عن التحديق |
çok güzel. çok hoş. çok hoş doğrusu. | Open Subtitles | ـ إنه رائع ـ جميل جداً، بالفعل جميلاً جداً |
Bu fotoğraflar farklı yerlere yerleştirildi ve pek çoğu işe yaradı. Çok ama çok güzeldi. | TED | ووضعت هذه الصور في أماكن مختلفة كثيرة، وعاد العديد منهم، وكان ذلك جميلاً جداً جداً. |
Hiç çok sıradan olduğunu düşündüğünüz birinin nasıl birdenbire çok güzel olabildiğine hayret ettiğiniz oldu mu? | TED | هل سبق أن تعجبت كيف لأحد كنت تعتقد أنه عادي جداً أن يصبح فجأة جميلاً جداً ؟ |
çok güzel bir fikir, ama bugün tamamen doluyum. | Open Subtitles | ذلك يبدو جميلاً جداً لقد حجزت للتو موعداً عند الطبيب لأن رأسي سينفجر |
Burası çok güzel. Geçtiğimiz yol da çok güzeldi. | Open Subtitles | المكان جميلاً جداً هنا القيادة كانت جميلةً جداً |
Seni utandırmak istemem ama saçların çok güzel. | Open Subtitles | أنا لا أريد أحراجك , ولكن شعرك جميلاً جداً |
Tasarımlarımı göstermem konusunda cesaret vermen çok güzel. | Open Subtitles | الأمر جميلاً جداً بأن تشجعني على نشر تصميماتي |
Dışarıda işe derdim ama o çiçeklik çok güzel görünüyor. | Open Subtitles | اخبرتك ان تتبول في الخارج لكن مشتل الزهور يبدو جميلاً جداً |
Bana çok güzel bir eşarp verdi. Sana benim eşarbımı verdi. | Open Subtitles | لقد أعطتني وشاحاً جميلاً جداً لقد أعطتك وشاحي |
- çok güzel görünüyor. - Burası lobi. | Open Subtitles | ـ يبدوا جميلاً جداً ـ إذاً, هذا هو رواق النادي |
sağdıçlarda, ışın kılıcı olmasına rağmen, çok güzel bir düğündü. | Open Subtitles | حسناً , بالرغم من حقيقة ارتداء العريس زياً مٌضحكاً فقد كان زَفافاً جميلاً جداً |
Hayır, öyle bir şey yapmadı. Sadece çok güzel bir sesinin olduğunu, ve çok beğendiğini söyledi. | Open Subtitles | كلا لم تفعل أياً من هذا قالت انك تملكين صوتاً جميلاً جداً وأنها أحبته |
Aslında kırsalı çok güzel buldum ve kalışım tümüyle nahoş değildi ama artık en büyük dileğim aileme kavuşmak. | Open Subtitles | ,حقيقةً, وجدت الريف جميلاً جداً ,لَم تكن إقامتي غير مُفرحة تماماً رغبتي الأكبر الأن هي أن أَلُم شملي مع عائلتي |
Kalkıp kendime son bir çay yapmanın ne kadar güzel olacağının ne kadar harika olacağının hayalini kuruyorum. | Open Subtitles | .. أتخيل كم سيكون جميلاً .. كم سيكون جميلاً جداً أن أنهض وأصنع لنفسي كوباً من الشاي للمرة الأخيرة |
Pygmalion efsanesine dayanarak bir sanatçı o kadar güzel o kadar mükemmel bir heykel yapmış ki ona aşık olmuş. | Open Subtitles | أنها تقوم على أسطورة بيغماليون قصة فنان الذي نحت تمثالاً جميلاً جداً |
Kol kısmına küçük bir çiçek dikilirse çok hoş olabilir bu. | Open Subtitles | هذا سيبدو جميلاً جداً إذا وُضع بعض الزهور على الأكمام. |
Bu gömlekle çok hoş görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو جميلاً جداً فى هذا القميص |