Bunu gençliğindeki kadar güzel yapacağım. | Open Subtitles | سأجعل هذا القطار يبدو جميلاً كما كان يبدو حين كان هذا السوق حديث العهد |
Hayallerimdeki kadar güzel miydi? Sen söyle. | Open Subtitles | أكان ذلك جميلاً كما كان في حلمي؟ |
Sonunda hissettiğim kadar güzel görüneceğim. | Open Subtitles | أخيراً سأصبح جميلاً كما أشعر |
Şimdi bu bandajları çıkaracağım ve plastik cerrahların yüzünüzü eskiden olduğu kadar güzel bıraktıklarından emin olacağım. | Open Subtitles | ,(حسناً يا آنسة (مايرز سأقوم بنزع هذه الضمادات حالاً و أتأكد من أن أطباء التجميل قد تركوا وجهك جميلاً كما كان دائماً |
Karayipler düşündüğün kadar güzel değildir, Adèle. | Open Subtitles | إن الـ(الكاريبي) ليس جميلاً كما يبدو ، "آديل". |
Morgan, arkadaşının oteli anlattığın kadar güzel olsa iyi olur. | Open Subtitles | مورغان), منتجع صديقك من الأفضل أن يكون) . جميلاً كما تقول |
- Göründüğü kadar güzel değil. | Open Subtitles | ليس جميلاً كما تعتقد |