Sence de güzel değil mi? | Open Subtitles | أنها جميلة على الرغم من، ألا تظن؟ |
Sen evli birisin. Rose halamı ele alalım, kendisi hiç de güzel bir kadın değildi. | Open Subtitles | أنت رجل متزوج، خذ عمتي (روز) على سبيل المثال ليست جميلة على الإطلاق |
'Oh, aslında hiç de güzel değil' | Open Subtitles | إنها ليست جميلة على الإطلاق |
Riggman, Julian Washington'ın üstünden müthiş bir şekilde atlıyor. | Open Subtitles | ريجمان يقوم بحركة جميلة على جوليان واشنطن |
Riggman, Julian Washington'ın üstünden müthiş bir şekilde atlıyor. | Open Subtitles | ريجمان يقوم بحركة جميلة على جوليان واشنطن |
'Oh, aslında hiç de güzel değil' | Open Subtitles | إنها ليست جميلة على الإطلاق |
Yüzünde de güzel bir gülümsemesi. | Open Subtitles | ابتسامة جميلة على وجهها |