Bir mafya babasına hakaret ediyor. Sonra adam onu kanatları altına alıyor. | Open Subtitles | هو يهين أكبر رئيس عصابة الذي قرر أن يأخذه تحت جناحه |
Olan bu mudur? Tekrar kanatları altına sığınmaları için milleti korkutuyor musun? | Open Subtitles | هل هذا ما تعنيه بإخافة الناس عائدين تحت جناحه ؟ |
Bu kuşun kanadı kırılmış köylüler de onu iyileştirerek yaşama döndürmüşler. | Open Subtitles | هذا الطير جناحه مكسور القرويين عالجوه بالمراعي |
Onun odasına gittin mi? | Open Subtitles | لكن لا أعتقد هؤلاء الناس يستطيعون الوصول إلى جناحه |
kanatlarının altındaki yetenekli adamdan bahsetmedi mi? | Open Subtitles | لم يخبرك شيئاً عن رعايته للموهبين واخذهم في جناحه |
GPS adamın üstünde. Şu an süitine gidiyor. | Open Subtitles | هو موجود على نظام تحديد المواقع متوجه الآن على جناحه |
Bunu yaptığı zaman, baykuş kanadını kaldırdı ve ona salladı. | TED | وعندما قامت بذلك، رفع البوم جناحه ولوّح لها. |
14 fit uzunluğunda, 18 adım kanat genişliğine sahip 5.724 kilo saf sevgi ağırlığında. | Open Subtitles | طوله 14 قدم, جناحه 18 قدم 5,724باوند من الحب النقي |
Bana şu sözü verdi hapse girdiğinde seni kanatlarını altına alıp sana hapishanenin en önemli sosyal kurallarından bazılarını öğretecek. | Open Subtitles | عندما تصبح سجيناً فانه سيأخذك تحت جناحه ويعلمك ألكثير عن عماقة النعم الإجتماعية للسجن |
Baban onu kanatları altına almadan başı belaya bulaşmazdı hiç. | Open Subtitles | لم يدخل في أي مشاكل إلا بعدما أخذه والدك تحت جناحه |
Onu kanatları altına almak kardeşin için çok fazla. | Open Subtitles | أخيك يفعل الكثير بأخذه تحت جناحه. |
Müzik meleği onu kanatları altına aldı. | Open Subtitles | ملاك الموسيقى سيحميها تحت جناحه |
Yuvasından düşmüş, kanadı kırılmıştı. | Open Subtitles | لقد كسر جناحه عندما سقط من عشه |
Ve suya dönmeden önce kanadı kırılmış olmalı. | Open Subtitles | علينا ارجاعه الى الماء وتخليص جناحه |
Ölmeden bir gece önce onunla yüzleşmek için odasına gitmiştim. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى جناحه بالليلة السابقة لوفاته من أجل مواجهته |
Çok rahatsız edici bir durumdu ben de şeyhin odasına bakmak için hizmetçi kızın anahtarını kendi yararıma kullandım. | Open Subtitles | كان الأمر مقلقاً، لذا نفعت نفسي ببطاقة دخول خادمة لإلقاء نظرة في أرجاء جناحه |
Dae-hyun seni kanatlarının altına almışken, sen gübre mi eşeliyorsun? | Open Subtitles | داي هيون اخذك تحت جناحه و انت تحفر من اجل التسميد? |
Böylece Andy, Tommy'yi kanatlarının altına aldı. | Open Subtitles | و هكذا أخذه أندى تحت جناحه |
Wildemere'deki süitine her gün gidiyor. | Open Subtitles | إنها تذهب إلى جناحه في "وايلد مير" تقريبا، كل يوم. |
Hatırlıyorum da saraya taşınalı çok olmamıştı küçük bir kuş yatak odamın penceresine çarptı ve kanadını kırdı. | Open Subtitles | أتذكر .. لم يمض وقت طويل بعد انتقالي للقصر حتى اصطدم عصفور صغير بنافذة الغرفة وجرح جناحه |
Onu hakladım ve kanat adamını haklamak için döndüm-- | Open Subtitles | لقد أطبقت عليه , أستدرت لأنال من جناحه |
Burada saklı kaldıkları her gün melekler kanatlarını kaybeder. | Open Subtitles | كل يوم يظل بالخزانة يفقد أحد الملائكة جناحه |
2 güvenlik kasası inşa ettirmiş, büyük olanı kumarhanede, diğeri özel süitinde. | Open Subtitles | بنى في أقبية الأمن اثنين. واحدة كبيرة في كازينو واحد آخر في جناحه الخاص. |
Ama bir kanadının ucundan iki büyük tüy kopartırsan o güçlü kartal bir daha uçamaz. | Open Subtitles | من طرف واحد من جناحه فأنه لن يستطيع التحليق |
Birkaç dakikalığına sizi odasında ağırlamak istiyor. Olur. | Open Subtitles | كان يتساءل إن كنتَ ستنضمّ إليه في جناحه لبضع دقائق |
Birkaç saat sonra suitinde buluşup eğlendik. | Open Subtitles | بعد عدة ساعات , كنا نمارس الجنس في بيميرَه جناحه بالفندق |