Allah'ın izniyle sadece birkaç askerleri hendeği geçebilecek. | Open Subtitles | بإرادة الله، فقط بضعة مِنْ جنودهم اجتازوا الخندقَ. |
Askeri rejimin durumu her geçen gün daha da kötüye gitmekte çünkü onların askerleri savaşmak istemiyor. | Open Subtitles | حال النظام العسكري يسوء كل يوم لأن جنودهم لا يريدون القتال |
Küba ve Nikaragua asker sayısını 500.000'e çıkarıyor. | Open Subtitles | كوبا ونيكاراغوا يحققون هدفهم بوصول عدد جنودهم 500000 السلفادور وهندوراس انهارت |
Daha sonra ölü askerler için bu anıt mezar yapıldı. | Open Subtitles | وفيما بعد ، قمنا ببناء هذا الضريح ليأوي جنودهم الموتى |
Albay Munro durur, ama General Webb anlaşmaya saygı gösterip askerlerini geri göndermeyecek. | Open Subtitles | الكولونيل مونرو قد يفعل لكن الجنرال ويب لن يحترم الاتفاقية ويرسل جنودهم بعيداً |
Böyle tabancalar, generallere iç savaştan sonra birlikleri tarafından verilirmiş. | Open Subtitles | مسدسات مثل هذا أعطي إلى الجنرالات في نهاية الحرب الأهلية من جنودهم |
askerlerine ikmal ulaştıramazlarsa, savaşamazlar. | Open Subtitles | اذا لم يستطيعوا تزويد جنودهم بالمؤونة فلن يستطيعوا القتال |
Başlangıç olarak, genç askerleri sokaklardan kurtarılan çete liderleri. | Open Subtitles | حسنًا، بداية، زعماء العصابة الذين أخرج جنودهم الصغار من الشوارع |
Böylece, Keskin nişancı düşman askerleri arasında Zayiata yol açarak düşman hareketini yavaşlatır, düşman askerlerini korkutur ve morallerini azaltarak işleyişlerinde karışıklık yaratır. | Open Subtitles | وبهذا يحصد القناص خسائر للأعداء ويشل حركتهم ويبطىء جنودهم ويخفض معنوياتهم |
Hastalık yayılmaya devam ettikçe askerleri de zayıflamaya devam edecek. | Open Subtitles | وبينما يستمر المرض بالإنتشار سوف يستمر بإضعاف جنودهم |
askerleri barındırdıkları yeri bulmak için yer altı geçitlerini kullanırız. | Open Subtitles | سنستخدم السراديب لنكتشف أين يُؤوون جنودهم |
Onun birliği, evrene korku salacak. Muhafızlar, askerleri olmadan, tek başlarına kalacaklar. | Open Subtitles | "سيروع فيلقه الكون بأسره، وسيجد الحراس أنفسهم من دون جنودهم". |
Bir süre daha sizin yokolduğunuzdan emin olmak için asker göndermeyecekler. | Open Subtitles | ولن يرسلوا جنودهم لبعض الوقت حتى يتأكدوا أنهم دمروكم |
Bazen asker kaçaklarını yakalamak gibi. | Open Subtitles | مثل القبض على جنودهم الفارّين ببعض الأحيان. |
- Zayıf noktaları, asker sayısı. | Open Subtitles | نقاط الضعف و عدد جنودهم |
Çok yakınımızdalar...askerler geliyor. | Open Subtitles | لقد أصبحوا قريبين جداً ,إن جنودهم قادمين |
Bazıları, Lekesizler'in dünyadaki en iyi askerler olduğunu söyler. | Open Subtitles | البعض يقول أن جنودهم أفضل جنود بالعالم. |
askerler birazdan burada olur. | Open Subtitles | جنودهم سيكونون هنا قريباً |
29 geminin kaptanı da en iyi askerlerini bize gönderiyor. | Open Subtitles | قباطنة السفن التسع و العشرين يرسلون أفضل جنودهم لنا |
Onlar savaş kamplarını kuramadan ve askerlerini temin edemeden saldırdılar.. | Open Subtitles | "هاجموهم قبلما يتسنّى لهم إقامة معسكر الحرب وتموين جنودهم" |
Kara birlikleri, çoktan karaya çıkmış bile. | Open Subtitles | جنودهم وصلوا بالفعل إلى الشاطىء |
Çok geçmeden, Hollanda birlikleri topluca teslim olmaya başlamıştı. | Open Subtitles | جنودهم أستسلموا بسرعه و فى جماعات |
Sahipleri çarmıha gerecek, donanmalarını ateşe verecek kalan son askerlerine kadar öldürecek ve şehirlerini toza toprağa katacağım. | Open Subtitles | لَسوف أصلب الأسياد. سأُضرم النيران في أساطيلهم. وسأقتل كُلَّ جنديٍّ من جنودهم وأُعيد مدنهم الى تراب. |
Romalıların, onlara nispeten üstünlük sağlayan çok ilginç bir taktiği vardı Zerre kadar çamurlu olsa askerlerine suyu içirmezlerdi. | TED | و احدة من الإستراتيجيات الرومانية التي كانت تثير الإهتمام ، وانها حقا أعطتهم ميزة نسبية ، كانت أنهم ، تأكدوا من أن جنودهم لم يشربوا ولو مياهاً عكرة بعيدة. |