"Efsaneye göre, cennet Bahçesi'ndeki yasak meyvedir." | Open Subtitles | طبقاً للأسطورة هي فاكهة محرّمة مِنْ جنّة عدنِ |
"Efsaneye göre, cennet Bahçesi'ndeki yasak meyvedir." | Open Subtitles | طبقاً للأسطورة هي فاكهة محرّمة مِنْ جنّة عدنِ |
Onun için Komünizm insanlar için en iyi hayattı tıpkı Dünya üstünde cennet gibiydi. | Open Subtitles | بالنسبة له كانت أفضل طريقة حياة للشعب كما لو أنها جنّة الأرض |
Yani, orası bilgisayar oyunu posterleri, cep kalemlikleri ve cin desenli yataklarla dolu bir inek cenneti olmalı. | Open Subtitles | اقصد ، يجب أن تكون جنّة العباقرة مع عالم من علب ورق الجدران و حماة الجيوب و اسرّة العفاريت |
İtiraf ediyorum, yumurta cenneti! | Open Subtitles | انظرا إلى هذا! إنّها جنّة البيض! |
cennet bahçesindeki, dalından düşmek üzere olan elma gibiydi. | Open Subtitles | غرايس، أيضاً، وَضعَت نفسها في وضع مكشوف. وهناك تَعلّقتْ مِنْ قصبتِها الضعيفةِ مثل تفاحة في جنّة عدنِ. |
Gidilecek bir cennet ve cehennem var. | Open Subtitles | ثمّة جحيمٍ تحتويه الجنّة، و ثمّة جنّة بين وجرات الجحيم. |
Bu ada onların sadece yurtları değil aynı zamanda cennet bahçeleri de sayılır. | Open Subtitles | هذه الأرض لا يعتبرونها فقط بيتهم، بل أنّها جنّة عدن |
Ama incil oranın cennet olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لكن يقول الإنجيل أنها كانت جنّة. |
Türkiye'de, cennet Bahçesinin efsanevi yerini Şövalyelerle beraber, ziyaret ettiniz. | Open Subtitles | نعلمُ أنّكَ ذهبت إلى "تركيا" مع الفرسان لزيارة موقع أسطوري لـ"جنّة عدن" |
Bu kutsal mekân, gerçekten de Dünya'daki cennet. | Open Subtitles | حقّا إنه أجمل مكان,كأنها جنّة على الأرض |
Kendimi ateist olarak gördüm hep ama cennet varsa eminim ki Adele Stackhouse oranın başkanı gibi bir şeydir. | Open Subtitles | حسناً ، لطالما اعتبرت نفسي ملحدة لكن إن كانت هناك جنّة فأنا متأكدة تماماً "فإن "أديلي ستاكهاوس ستكون كالرئيسة هناك |
Bana bu çöp yığınını Dünya'daki cennet yapmamı söyledi! | Open Subtitles | أمرني أن أحوّل هذه النفايات إلى جنّة على الأرض! |
- Bizi bekleyen bir cennet yok ki. | Open Subtitles | لا يوجد هناك جنّة تنتظر أمثالنا |
Bazen öldüğümü düşünüyorum ve sanki bir tür cennet mi cehennem mi yoksa Araf'ın sınırında mı kaldığımı anlayamıyorum. | Open Subtitles | أحيانا أحس وكأني مُت وأنا في... لا أدري، جنّة أم جهنّم أو بينهما. |
cennet ve cehennem var ve oradan dışarı çıkmıyorlar mı? | Open Subtitles | هناك جنّة وجحيم وأمريهما سرّي؟ |
Babamın sana hazırladıklarının yanında cehennem cennet kalır Al Sa-Her. | Open Subtitles | جهنّم ستبدو جنّة حيال ما يحضّره أبي لك أيّها (الساحر). |
Yahudilerin cenneti yoktur. | Open Subtitles | اليهود ليس لديهم جنّة |
Hindistan cevizi cenneti gibi. | Open Subtitles | وكأنّها جنّة جوز الهند" -جنة؟ |
Köpek cenneti? | Open Subtitles | جنّة الكلاب؟ |
Allah'ın cenneti nerede? | Open Subtitles | أين جنّة الله؟ |