ويكيبيديا

    "جهازه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sistemi
        
    • sistemini
        
    • sisteminde
        
    • bilgisayarına
        
    • sisteminin
        
    • bilgisayarı
        
    • cihazını
        
    • sistemine
        
    • vücudunda
        
    • Kumandası
        
    • bilgisayar
        
    • bilgisayarını
        
    Ama bir hasta, graft versus host hastalığından kurtulsa bile bağışıklık sistemi donör hücrelerini reddedebilir. TED لكن حتى إذا تنجب المريض الإصابة بمرض عدم توافق خلايا المضيف، قد يرفض جهازه المناعي خلايا المتبرع.
    Otonom sinir sistemi çok yavaşlıyor. Open Subtitles جهازه المستقل يبدو بطيئاً جداً كأنه يزحف
    Sinir hasarına neden olmamış ancak kesinlikle bağışıklık sistemini çökertmiş. Open Subtitles ربما تكون سببت ضرر بالأعصاب لكن دمر هذا جهازه المناعي
    Eğer beyin iltihabı varsa, steroidler bağışıklık sistemini zayıf düşürebilir. Foreman. Open Subtitles إلا إن كان لديه التهاب بالدماغ عندها سيضعف الستيرويد جهازه المناعي
    Submukozal kanamalar ve bağırsak duvarının incelmesine bağlı olarak mide-bağırsak sisteminde ülserleşmelerle karşılaşacak. Open Subtitles وسوف يصاب بقرحة في جهازه الهضمي بسبب توقف إفراز المادة المخاطية في الأمعاء
    Richards, Bob Warner'ın bilgisayarına girmek için Nayir'le onun ofisine gitti. Open Subtitles وقد اخذ ريتشارد نايير الى مكتب ورنر لاخذ المعلومات من جهازه
    Sinir sisteminin darbe aldığını düşünüyoruz, bu kasların kilitlenmesine neden olmuş. Open Subtitles نحن نعتقد بأن جهازه العصبي قد اصيب, والذي تسبب بإنكماش عضلاته.
    Bağışıklık sistemi yok olmak üzere. Onu temiz bir odaya almalıyız. Open Subtitles لقد أصيب جهازه المناعي يجب أن ننقله لغرفة نظيفة
    Bunun üzerine bağışıklık sistemi toparlanmış, virüs miktarı azalmış her şey iyiye gidiyormuş, fakat daha da hastalanmış. Open Subtitles ثم غير أدويته ارتد جهازه المناعي قلت الفيروسات به، كل شئ يتحسن لكن مرضه يزداد
    Ondan sonra sinir sistemi vücudun geri kalanına doğru sinyalleri gönderecek. Open Subtitles ثم سيبدأ جهازه العصبي بإرسال الإشارات السليمة لبقية أجزاء جسده
    Organları ve sinir sistemi çalışıyor, ancak bilinci yerinde değil. Open Subtitles اعضاؤه و جهازه العصبي تعمل و لكن هو من دون وعي ليتكلم به
    Bu işlem bağışıklık sistemini ciddi derecede zayıflatacak... Open Subtitles هذا الإجراء سوف يُـضعف جهازه المناعى بدرجة كبيرة
    Eğer yanılıyorsan, steroidler bağışıklık sistemini baskılar ve durumu daha da kötüleşir. Open Subtitles إن كنت مخطئاً، سيحبس الستيرويد جهازه المناعي سيزداد سوءاً
    Şarbona yakalanmasına şaşmamalı. Lepra bağışıklık sistemini zayıflatmış. Open Subtitles لا عجب أنه أصيب بالجمرة الخبيثة أضعف الجذام جهازه المناعي
    Eğer yanılıyorsan, steroidler bağışıklık sistemini baskılar ve durumu daha da kötüleşir. Open Subtitles إن كنت مخطئاً، سيحبس الستيرويد جهازه المناعي سيزداد سوءاً
    Submukozal kanamalar ve bağırsak duvarının incelmesine bağlı olarak mide-bağırsak sisteminde ülserleşmelerle karşılaşacak. Open Subtitles وسوف يصاب بقرحة في جهازه الهضمي بسبب توقف إفراز المادة المخاطية في الأمعاء
    Fakat bu durumda çoğu mide-bağırsak sisteminde olmuş olurdu. Open Subtitles لكن في هذه الحالات، معظمهم يكون في جهازه الهضمي
    Bay Bloom, kendi bilgisayarına ve benimkine sahip, bu yansıtma oluyor bulduğu şey bu. Open Subtitles هو لديه جهازه المحمول وانا لدي هذا الجهاز الذي يكون بمثابة المرآه لجهازه
    - Bilemiyorum. Kas sisteminin biraz daha gelişmesi gerekiyor. Belki birkaç hafta daha kalabilir. Open Subtitles لستُ أعلم، إن جهازه العضليّ يمكن له أن ينمو أكثر لربّما في غضونِ بضعة أسابيع
    bilgisayarı mühendislik altağına bağlı. Open Subtitles إن جهازه على اتصال بالشبكة الهندسية الفرعية
    İletişim cihazını aldım. Open Subtitles أنتهزت الفرصة واخذ جهازه الأتصالي
    Yine kendini kaybederse bunu sinir sistemine enjekte et. Şayet ulaşabilirsen ensesinden vur. Open Subtitles لو بدأ في فقدان السيطرة على نفسه، صوبيه إلى جهازه العصبي خلف عنقه، لو بمقدوركِ فعل ذلك
    Yani biri Chris Jacoby'e vücudunda bulunan ilacı içmesi için para ödedi. Open Subtitles إذاً, تعتقد أن أحداً ما دفع لـكريس جاكوبي ليتناول عقاراً ما كالذي وجدناه في جهازه.
    evrenin sonunda sıkışıp kalacaksan eski bir zaman ajanı ve onun Girdap Kumandası ile sıkışıp kal. Open Subtitles فافعل هذا بصحبة عميل زمني سابق ومعه جهازه للمناورة في دوامة الزمن
    Bütün laboratuar kapılarına akıllı kart girişli bilgisayar kilitleri koymuş. Open Subtitles لقد أقفل جهازه ببطاقة ذكية و كذلك جميع أبواب المخبر
    Çünkü beni deli bir parayla bilgisayarını tamir etmem için bıraktı. Open Subtitles ولأنه ترك لي مبلغا طائلا مقابل تصليح جهازه الكمبيوتر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد