Giordino'nun avantajını elinden almak zorunda olduğumuzu sen söylemiştin! | Open Subtitles | أنت الشخص الذي قلت أن علينا (أن نحصل على ما يخبئه (جوردينيو |
Giordino'yu yakalarlarsa bir güzel elden geçirirler. | Open Subtitles | (اسمع ، إذا تواصلوا مع (جوردينيو سيقومون بالنيل منه |
Ve Giordino harekete geçtiğinde onu yakalarız. | Open Subtitles | وعندما يقوم (جوردينيو) بحركته سنمسك به وقتها |
Aynı şeyleri Giordino'nun senin için söylediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | انا أتذكر عن (جوردينيو) قوله نفس الشيء عنك أنت |
Başkan'ın emriyle, Frank Giordino'nun tüm görevlerine son verilmiştir. | Open Subtitles | سابقا في "13" بأمر من السيد الرئيس (فرانك جوردينيو) |
Umarım Giordino bizden önce bu insanlara ulaşmaz. | Open Subtitles | حوالي ميلين ونصف باتجاه الغرب آمل ألا يصل (جوردينيو) لهؤلاء الناس قبلنا |
Belki Giordino'ya ulaşırız dedik ama. | Open Subtitles | (نعتقد أننا ربما لدينا دليل على (جوردينيو |
Giordino'nun iki kişiyi öldürüp, oğullarını kaçırdığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | وهما يعتقدان أن (جوردينيو) قتل شخصين وأخذ صبيهما |
Bu artık sadece Giordino ile alakalı değil. | Open Subtitles | هذا الأمر ليس عن (جوردينيو) فقط بعد الآن هذا الولد قد يكون في خطر |
Tabii Harrison, Giordino ile beraber çalışmıyorsa ve herhangi bir yüz tanımayı Amos'dan saklamıyorsa. | Open Subtitles | (مالم يكن (هاريسون) يعمل مع (جوردينيو وهو يبعد أي نتائج عن التعرف الوجهي الخاص (بـ (جوردينيو) عن (اموس |
Ama Giordino'nun ve çocuğun nerede olduğunu biliyordur. | Open Subtitles | ولكنه سيعلم أين هما (جوردينيو) وذلك الولد |
Harrison'un Giordino yanlısı olduğu apaçık ortada. | Open Subtitles | (هاريسون) هو بوضوح حليف لـ (جوردينيو) هو سيجلب كل عنصر |
Bu çocuk Giordino için neden bu kadar önemli? | Open Subtitles | لماذا هذا الولد في غاية الأهمية لـ (جوردينيو) ؟ |
Giordino, çocuğu bir çeşit koz olarak kullanıyor. | Open Subtitles | جوردينيو) يستخدمه كنوع من النفوذ أو القوة) |
Giordino'yla buluşma yeri hakkında. | Open Subtitles | عن المكان الذي كان من المفترض أن يقابله (جوردينيو) فيه |
Giordino, Roger'ın başkanla akraba olduğunu biliyordu o yüzden çocuğu Gerhardt karşı çiple pazarlık etmek için kaçırdı. | Open Subtitles | جوردينيو) علم أن (روجر) يرتبط بالرئيس) لهذا أخذه معه كورقة رابحة في التفاوض |
Giordino'nun Moskova bankasındaki kasada sizin hakkınızda bilgi vardı. | Open Subtitles | كان هناك معلومات حولك في علبة (جوردينيو) في بنك موسكو |
Okulun müdürü çocuğun Giordino tarafından alındığını doğruladı. | Open Subtitles | (المدير في مدرسة (روجر هاندزبي أكد أن (فرانك جوردينيو) أخذه معه |
Harrison, Frank Giordino'nun bütün geçişlerine göz yumdu. | Open Subtitles | هاريسون) كان يخفي أي نتائج عن تمييز وجهي) (كانت قد تمر عنده عن (فرانك جوردينيو |
Yani Harrison, Giordino'nun çocuğu nereye götürdüğüne dair bilgisi olabilir. | Open Subtitles | إذا من الممكن أن يملك معلومات في ملفه عن المكان الذي أخذ (جوردينيو) (روجر) إليه |